Zaman, tanımlanması oldukça güç bir kavramdır. Dolayısıyla bu çalışma, onu tanımlamak çabasına düşüp, “ne?” sorusuyla yaklaşıp onu bir kafesin içine hapsederek ufak bir delikten gözetlemek yerine; daha çok “nasıl ve neden?” sorusunu sorarak, uygulamalı olarak zamanı kendi aurasında inceleme çabasındadır. Zaman tartışmaları, ilkçağlardan günümüze zaman kavramını anlayabilmek (ve açıklayabilmek) için, sorulmuş milyonlarca soruya cevap bulma girişimlerinin tarihidir. Bu tezde, zamanın anlaşılabilmesi için sorulması gereken ilk sorunun ‘zamanın kökeni’ olduğu düşünülmektedir. Bu soruya verilebilecek cevabın bulunmasının, insanların zaman üzerindeki ve zamanın insanlar üzerindeki dönüştürücü etkisi konusunda açıklayıcı olacağı düşünülmektedir. Bu yapılırken de, insanların zamanı algılama ve yaşama biçimlerinin hayat tarzlarını ele veren en önemli ipuçlarından biri olduğu düşünüldüğünden farklı toplum kesimlerinin zamanı nasıl algılayıp yaşadıkları da Bursa örneği çevresinde incelenmekte ve irdelenmektedir. Özellikle Endüstri Devrimi, Modernite ve fizik bilimindeki gelişmeler, günümüzde zamanın sorgulamadan kabul edilmesine ya da zamanın bizim dışımızda fiziğin bir nesnesiymiş gibi algılanmasına neden olmuştur. Bu çalışmada yapılmak istenen, zaman kavrayışının aslında toplumsal ihtiyaçlara cevap vermek için uygarlık süreci içerisinde insanlar tarafından oluşturulmuş bir kurum olduğunu temellendirmektir. Birinci bölümde, zaman kavramı, kavramı çevreleyen unsurlarla anlaşılmaya ve anlatılmaya çalışılmıştır. Bu yapılırken de farklı düşünürlerin zaman üzerindeki yorumlarına da yer verilmiştir. İkinci bölümde, zaman kavrayışını ortaya çıkaran nedenler araştırılmış. İlk takvim çalışmalarının yapıldığı antik uygarlıklardan günümüze, toplumların zamanı nasıl algıladıkları ve zamanı nasıl formülleştirdikleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Zaman kavramı açısından tarihsel dönüm noktalarının yaşandığı toplum ve dönemler seçilmiştir. Toplumların zaman kavramını nasıl biçimlendirdiklerinin yanında, zaman kavrayışındaki değişimlerin toplumların bilinçleri üzerindeki dönüştürücü etkisi de göz önünde bulundurulmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise zaman kavrayışı Türkiye tarihi açısından ele alınmıştır. Türklerin kullandıkları takvimler aktarılmış, Osmanlı dönemindeki yenilikler ortaya konulmuş, cumhuriyetle birlikte yapılan takvim devrimi ve zaman kavrayışı açısından önemi belirlenmeye çalışılmıştır. Bu bölümde son olarak da, Bursa’da zaman incelenmiş, Bursa saat kulelerinin tarihçesi sunulmuştur. Ayrıca İstanbul da yaşayan farklı toplum kesimlerden alınan örneklemle yapılan mülakat çalışması ve zaman kavrayışı açısından yorumu da çalışmaya eklenmiştir. Sonuç kısmında ise tüm ele alınanlar özetlenmiş ve toplu bir değerlendirme yapılmıştır.
Seçil ESKİOĞLU
Yorum Yazın