Beşiktaş-Galatasaray derbisi bitti ama yankıları hâlâ sürüyor.
Saha içinde futbol vardı, mücadele vardı, hırs vardı…
Ve Beşiktaş, son ana kadar savaşarak, Galatasaray’ın namağlup unvanını söküp aldı.
Bu sezon herkesin “yenilmez armada” dediği Galatasaray’ı mağlup etti.
Hem de ne mağlubiyet…
Kendi taraftarı önünde, Vodafone Park’ta, hınca hınç dolu tribünlerin önünde tarih yazdı Kara Kartal.
Ama ne olduysa maçtan sonra oldu…
Sahada alınan zaferin büyüklüğü, soyunma odasındaki sevinç çığlıklarıyla değil, rakip cephesinden gelen saygısız açıklamalarla gölgelenmeye çalışıldı.
Ve o açıklamalardan biri, maalesef Galatasaraylı futbolcu Yunus Akgün’e ait…
Dedi ki:
“Türkiye’nin en büyük kulübünü yendikleri için Beşiktaş’ı tebrik ediyorum. Bu kadar sevinmeleri normal. 25 oldu galiba puan farkı.”
Bak güzel kardeşim, bak Yunuscum…
Sen bu lafı ederken, sanırım kafan sahadaki mücadeleyi değil, başka hesapları kuruyordu.
Sanırım bazı şeyleri anlamakta ciddi zorluk çekiyorsun.
25 yaşında bir profesyonel futbolcunun ağzından çıkan her kelime, bir kulübü, bir camiayı, milyonlarca taraftarı etkiler.
Ama belli ki sen hâlâ çocuk kalmışsın.
Futbol ayakla oynanır ama ağızla da kaybedilir bunu unutma!
Puan farkıymış…
Sen önce şu gerçekleri öğren de ondan sonra konuş:
Bu sezon Galatasaray’a Süper Kupa’da 5-0 yenilen ve o kupayı kaldıran takım Beşiktaş’tı.
Bugün namağlup tek takım varsa o da Beşiktaş’tır.
Tarihte seyircisiz sezonda şampiyon olan tek takım Beşiktaş’tır.
Stadı olmadan, deplasman deplasman gezip yine şampiyon olan tek takım Beşiktaş’tır.
Senin ağzından dökülen küçümseyici cümleler, bu kulübün tarihine çamur sıçratmaz.
Ama o laf, seni lekeler.
Boyundan büyük konuştun. Kapasitenin çok üzerinde konuştun.
O lafların altına ezilirsin, altında kalırsın.
Beşiktaş’ı yenmek kolay değildir Yunus.
Yenilse bile onuruyla yenilir, savaşarak yenilir.
Ama senin gibiler, galipken bile kibirle konuşursa, kaybettiğinde kim bilir neler yapar?
Şimdi sana açık açık söyleyeyim:
Senin o açıklamandan sonra benim içimdeki futbol duygusu incindi.
Bir genç futbolcunun bu kadar saygısızca konuşması beni rahatsız etti.
Ve şu an kalbim Beşiktaş’tan çok, Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını istiyor.
Sırf senin o küçümseyici tavrın yerle bir olsun diye…
Sırf senin ağzından çıkan her kelime, sezon sonunda suratına tokat gibi çarpsın diye!
Bak koçum, bu camialar büyük. Bu kulüpler senin yaşından büyük.
Sen o formasını giydiğin takımın tarihini, geçmişini, düşüşünü, kalkışını tam olarak bilmeden ahkâm kesme.
Otur oturduğun yerde…
Forma aşkıyla, terinle, yeteneğinle konuş.
Ama ağızla oynama bu oyunu.
Çünkü futbolun sahada kazanıldığını sananlar, bazen en büyük yenilgiyi mikrofonda alır.sen şimdi bu cümlemide anlamayacaksın bunu anlayacağın şekilde yazayım.
Çünkü futbolda sadece sahada kazanmak yetmez…
Mikrofon başında kaybedilen saygı, sahada alınan galibiyeti bile gölgede bırakır.
Maçı kazandın sanırsın… Ama bir cümleyle, o zaferin değerini yerle bir edersin.
Unutma:
Susmak, bazen konuşmaktan daha büyüktür.
Burhan AKDAĞ
Yorum Yazın