Küçüktüm, çok küçük …
Ürkektim ama bir o kadar da heyecanlı… pırıl pırıl siyah önlüklerimi giymiş annemin elimden tutarak okula gitmiştim… Büyüklerimiz bana büyüklere saygıyı öğretmişti… Dedim ya heyecanlıydım diye sınıfa girdim öğretmenim boy sırasına göre oturtuyordu arkalara düştüm … sınıfımız kalabalıktı bazılarını tanıyordum, Şükufe, Hale, Ayşe , Murat , ibrahim bizler aynı mahalle çocuklarıydık birlikte körebe, saklambaç, seksek oynar ip atlardık…. Ve yıllar yılları kovaladı, orta okul derken , lise .
Anılarımı saymakla bitmez, aynı heyecan, aynı saygı, lise çağlarındaki arkadaşlarımla, hocalarımla hala görüşürüm, her yıl pilav günümüz olur koşa koşa gider arkadaşlarımla bir araya gelirim… hayat bu ardından bende eğitim neferlerin arasına katıldım, Anaokulu öğretmenliği yaptım, çocukları çok ama çok severim, onlarla o kadar güzel günlerim geçtiki…. Onların hem ablası, hem annesi olmuştu… heleki eteklerimden çekiştirip.. “Çişim geldi” diyen onuru hiç unuturmuyum, Onur şimdi büyümüş duyduğuma göre evlenmiş bile…
Ve bu sabahta yine zil çaldı, aynı heyecanla öğrenciler sınıflara girdiler, yok yok bugün ders yoktur, yeni arkadaşlarla, yeni öğretmenlerle tanışma, anıların tazelenmesi… Teneffüste kantin sırası… keşke diyorum keşke zamanın acımasız çarklarını geriye çevirebilsem de o günlere geri dönsem, Ama imkansız olduğunu artık biliyorum… hayat döngüsü devam ediyor… ben bu Z kuşağı dediğimiz gençlerimizden ümitliyim, onlar pırıl pırıl bir Atatürk çizgisinde yetişiyorlar, eminim ki yarınki Türkiyemizi aynı heyecanla Atasının izinden koşan gençlere teslim edeceğiz, eminim onlar da Atamın izinden gidecek şanlı bayrağımızı gönderden indirmeyecek…
Her zaman önlerinde saygı ile eğildiğim, bende emeği geçen tüm öğretmenlerimi saygı ile anıyorum… Neyse haftaya başka bir konuda buluşmak üzere kalın sağlacakla...
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın