Bu çalışma, özellikle internet medyasının yarattığı özgür ve geniş alanın, edilgen konumdaki kitleleri nasıl etkilediğini, alternatif bir medya olarak sosyal medyanın, toplumsal hareketleri dönüştürerek toplumda nasıl bir değişim yarattığını göstermeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, sivil toplum hareketlerinin artık seslerini duyurmak için geleneksel medyayı kullanmak yerine, kendi sosyal medyaları aracılığı ile topluluklar kurarak enformasyonu yönlendirecek güce ulaşmaları ortaya koyulmaktadır. Kitlelerin biriken enerjilerinin alternatif bir medya olarak sosyal medya aracılığıyla meydanlara taşması ve devrimlerin hareket noktası haline gelmesi, bu konuda yapılmış çalışmalar ile ilgili literatür taraması yapılarak incelenmiş ve internetin toplumsal hareketler tarafından kullanımıyla ilgili yaklaşımlar görünür kılınmaya çalışılmıştır.
Coğrafi sınırların önemini yitirmesi ve kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile birlikte fiziksel mekân yeni bir boyut kazanmıştır. Artık birey dünyanın neresinde olursa olsun dünyada olup biten olayları anında izleyebilme ve olaylardan haberdar olabilme şansına sahiptir. Dünyada küreselleşme karşıtı hareketin yükselişiyle beraber, muhalefet etme biçimleri de değişim geçirmektedir. Bu dönüşümün ortaya çıkardığı yeni toplumsal hareketler, yeni söylem ve eylem biçimlerini de beraberinde getirerek, yeni iletişimsel olanaklarla kitlesel anlamda etkili bir güce dönüşmüştür.
özellikle internet medyasının yarattığı özgür ve geniş alanın, edilgen konumdaki kitleleri nasıl etkilediğini, alternatif bir medya olarak sosyal medyanın, toplumsal hareketleri dönüştürerek toplumda nasıl bir değişim yarattığını göstermeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, sivil toplum hareketlerinin artık seslerini duyurmak için geleneksel medyayı kullanmak yerine, kendi sosyal medyaları aracılığı ile topluluklar kurarak enformasyonu yönlendirecek güce ulaşmaları ortaya koyulmaktadır. Kitlelerin biriken enerjilerinin alternatif bir medya olarak sosyal medya aracılığıyla meydanlara taşması ve devrimlerin hareket noktası haline gelmesi, bu konuda yapılmış çalışmalar ile ilgili literatür taraması yapılarak incelenmiş ve internetin toplumsal hareketler tarafından kullanımıyla ilgili yaklaşımlar görünür kılınmaya çalışılmıştır.
1968 sonrası, siyasetin konu edindiği alanların genişlemesi ve insanların günlük hayatlarına dair söz sahibi olma isteğinin artması ile şekillenen yeni toplumsal hareketler, bireyin daha fazla ön plana çıkmasını öngören toplumsal olayların doğal bir sonucu olarak kendini göstermiştir. 2000'lerle birlikte dünyayı etkisi altına alan küreselleşme karşıtı hareketlerle, önce dünya sosyal forumu, ardından bölgesel ve yerel sosyal forumlarla birlikte, yeni toplumsal
hareketler bir araya gelerek stratejilerini paylaşmaya başlamıştır. Bu yıllarda, yeni toplumsal hareketler, medyayı, özellikle interneti kullanarak ağlar oluşturmuş; toplumsal kamuoyunu etkileyen söylem ve eylemleriyle egemen medyanın karşısında radikal bir medyanın yeni bir biçimde kullanılabileceğini göstermiştir. Özellikle son çeyrek asırdır, internet şimdiye dek geliştirilen tüm medyaları içeren en güçlü iletişim aygıtı haline gelmiştir; gazete, dergi, sinema, televizyon, radyo vb. tüm iletişimsel aygıtları içinde barındıran internet, günümüzde en etkin iletişimsel medyaya dönüşmüştür.
İletişimin; küreselleşmenin olmazsa olmazı haline geldiği günümüzde, küresel kapitalizmin gelişimi de iletişim teknolojilerine dayanmaktadır. Bilişim ve yeni iletişim teknolojilerinin gelişim göstermesiyle birlikte toplumsal örgütlenmede zaman ve mekân sorunu ortadan kalkmış, insanlar daha rahat bir şekilde birbirleriyle iletişime geçebilme imkânı bulmuştur. “Zamanın iletişim sürecinde önemini yitirmesi ve iletişimin mekâna bağlı kalmadan her ortamdan gerçekleşebilmesi, bireyin etkileşimde bulunduğu kitlenin çeşitliliğini arttırmaktadır.
Sosyal medya, geleneksel medyanın tam anlamı ile sağlayamadığı kişi ve grupların katılımlarının önünü açmakta, isteyen herkesin istediği konuda düşüncelerini, inançlarını, değerlerini ve ürünlerini sanal bir ortamda sunabilme ve paylaşabilme imkânı sunabilmektedir.
Sosyal medyanın dikkat çeken bir yönü de, bu kadar kısa süre içerisinde, ekonomik, psikolojik, sosyal, kültürel ve siyasal bir güç olarak birey ve kitleleri etkilemesi ve onları çeşitli konularda harekete geçirebilmesi, farklı mekânlardaki insanları ve kitleleri bir araya getirerek, aralarındaki iletişimi yoğunlaştırabilmesidir. Diğer medya araçlarının birçoğunda olduğu gibi mesajı tek taraflı iletmenin aksine “karşılıklı görüşme” sayesinde aktarım ve paylaşım mümkün olan en üst düzeyde gerçekleştirilebilmektedir. Bu türden iletişim networkuna sahip olması, sosyal medyanın yaygınlaşmasına büyük katkı sağlayan önemli bir etkendir.
2006 yılının Haziran ayından itibaren faaliyete başlayan Twitter ağı, 140 karaktere kadar kısa bilgilerin paylaşıldığı “tweet”lerden oluşan bir sosyal paylaşım sitesidir. Önceki örneklerinden farklı olarak Facebook ve Twitter, kullanıcılarına mesajlaşma ve tanışma imkânı sağlayan web siteleri olmanın haricinde, organize olmayı, bilgi ve fikir paylaşmayı, inançlar, düşünceler etrafında gruplaşmayı sağlayan sosyalleşme platformları olmuştur. Facebook, Twitter, YouTube gibi sosyal paylaşım ağları milyonlarca insanı toplayarak yeni bir kamusal alan sağlarken, muhalif seslerin de yükseldiği yeni alanlar yaratmışlardır. Bu, kimi zaman siyasi iktidara sesini duyurmak için, kimi zaman kendi örgütlenmesini sağlamak için olmaktadır. Sosyal medya olarak tanımlanan dünya Twitter, Facebook ve YouTube’tan ibaret değildir. Facebook, Twitter ve YouTube dünya genelinde dijital aktivizmin en fazla kullandığı
sosyal medya platformları olsa da, fotoğraflar, videolar, bloglar, hatta google aramaları da sosyal medyanın bir parçası olarak nitelendirilebilir. Sosyal ağlara ek olarak internet üzerinden, e-posta veya sosyal ağlar vasıtasıyla daha önceden belirlenen yer ve zamanda, amacı genelde eğlence olan bir eylemi gerçekleştirdikten sonra dağılmak esasına dayanan Flash mob eylemleri de bir tür sosyal medya uygulamasıdır.
Günümüzde sosyal ağlar temsili demokrasiden, katılımcı demokrasiye geçişte birincil role sahiptir ve her geçen gün yeni fikirler için yeni yollar açarak, bireylere kendilerini özgürce ifade etme imkânı sağlamaktadır.
Sonuç olarak da ,
Dünya, son çeyrek asırdır artan bir şekilde yeni iletişim araçları ve teknolojileri hakkında konuşmakta ve onlar üzerine araştırmalar geliştirmektedir. Özellikle sosyal medya, araştırılması ve üzerinde durulması gereken bir konu olarak dikkat çekmektedir. Şüphesiz 21. Yüzyıl, yeni sosyal hareketlerin yoğun olarak görüleceği bir çağ olacaktır ve sosyal medya ile yeni sosyal hareketler üzerine birçok teorik ve uygulamaya dayalı çalışmalar gerçekleştirilecektir. Teknolojinin, sürekli artarak günlük yaşamın içerisinde daha görünür hale gelmesiyle yeni bir kültür yaratılmış, bu durum toplum içerisinde daha fazla bireyin etkileşimini gerekli kılmıştır. Son zamanlarda, internetin toplumsal hareketler tarafından kullanımıyla ilgili iki farklı yaklaşım ön plana çıkmaktadır. İnternet ekseninde gelişim gösteren yeni iletişim teknolojilerinin ekonomik, sosyal ve kültürel dünyada devrim niteliğinde değişimlere sebep olduğunu öne süren yaklaşımın karşısında; internetin, neo-liberal politikaların yeni bir sömürü aracı olduğunu, iktidar odakları tarafından kontrol amaçlı kullanıldığını ileri süren yaklaşım dikkat çekmektedir. Bu iki yaklaşımın da kabul ettiği nokta; sosyal medyanın sahip olduğu gücün, konu sınırlaması olmaksızın herhangi bir konuda dile getirilen bir tepkinin, birçok kişiye ve kitleye ulaşılarak ortak bir tepkiye dönüşmesi açısından önemli olduğudur.
Günümüzün alternatif medyası sosyal medyanın hızlı bir biçimde aynı meydanlarda toplanılmasına imkân sunabilme özelliği de bireyler ve gruplar tarafından güçlü bir örgütlenme aracı olarak kullanılmaya devam edileceğinin açık bir göstergesidir.
Seçil ESKİOĞLU
Yorum Yazın