Son yıllarda dizi sektöründe yaşanan olaylar çok konuşulur oldu. Ancak elimde somut bir belge ya da kesin bir kanıt olmadığı için ne yazık ki sadece izlemekle yetindim. Bir dizinin bir kanalda bitip, o dizinin 5-6 oyuncusunun sanki hiç ara vermeden başka bir kanalda yeni bir projeye başladığına defalarca şahit olduk. Sanki sanat dünyasında başka oyuncu yokmuş gibi, 8-10 kişinin etrafında dönen bir çember oluşmuş durumda.
Dizi sektörü görünüşte çok kalabalık bir piyasa gibi duruyor. Ancak perde arkasında kimin nasıl şöhret basamaklarını ıkışer, üçer hatta 10-20 basamak birden atlaya atlaya çıktığını çok iyi biliyoruz. Bu çarpıklık, sektörün sadece belli kişiler tarafından kontrol edildiği ve şeffaf bir rekabet ortamının olmadığı görüldüğü bir düzene işaret ediyor. Ayşe Barım ve ajansı hakkındaki iddialar bu noktada gündeme oturdu.
Ayşe Barım İddiaların Merkezinde ID İletişim'in kurucusu ve sektörde birçok oyuncuya menajerlik hizmeti veren Ayşe Barım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatıldı. Bu soruşturma, sosyal medya paylaşımları ve basında çıkan haberlerdeki iddiaları ihbar kabul ederek resmi bir boyut kazandı. Ayşe Barım'ın sektördeki tekelleşmeye yol açtığı ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı yönündeki iddialar, soruşturmanın odak noktası oldu.
Özellikle iddiaların en can alıcı noktası, Ayşe Barım'ın sektörde yeni yeteneklere yer verme konusunda herhangi bir çaba göstermediği ve piyasanın sadece belli bir grubun kontrolü altında tutulduğu yönünde. Bunun, sektörün yaratıcılığını ve çeşitliliğini ciddi anlamda baltaladığı söyleniyor. Ayşe Barım'ın ajansına bakıldığında, sektöre yeni başlayan kimseyi görmek mümkün değil. Ajansın, piyasaya yeni yetenekler kazandırma gibi bir gayretinin olmadığına dair eleştiriler şiddetleniyor. Bu durum, sektördeki yetenekli ama şans bulamayan gençlerin önünü kesiyor.
Tolga Karel’in Cesur Çıkışı Yaprak Dökümü dizisinde Oğuz karakteriyle tanınan ve uzun yıllardır Amerika’da yaşayan oyuncu Tolga Karel, sektördeki adaletsizliklere dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. TIR şoförlüğüne başladıktan sonra sosyal medyada paylaştığı mesajlar, sektördeki skandalları bir kez daha gündeme getirdi. Karel, özellikle şöhret basamaklarını hızla çıkan bazı kişilerin arka planındaki dinamikleri sorgulayarak, sektörün şeffaflıktan uzak bir yapıya sahip olduğunu dile getirdi.
Karel’in cesur ifadeleri, sektörün daha çok sayıda kişiyi ve farklı yetenekleri barındırması gerektiğine vurgu yapıyor. Ancak bu çağrıların ne kadar yankı bulacağı belirsiz. Mevcut durumda sektör, tekelci bir yapıdan kurtulup gerçek anlamda şeffaf bir platform haline gelmek için önemli adımlar atmak zorunda.
Serenay Sarıkaya İddiaların Odağında Soruşturma kapsamında, Serenay Sarıkaya’nın ismi de gündeme geldi. Sarıkaya’nın bazı projelerde yer alması ve sektördeki hızlı yükselişiyle ilgili iddialar sosyal medyada geniş yankı buldu. Eleştirilerin odak noktası, belirli oyunculara sürekli ayrıcalık tanınması ve bu durumun sektördeki diğer yeteneklerin önünü tıkadığı yönünde. Serenay Sarıkaya, bu eleştirilerle ilgili herhangi bir açıklama yapmazken, sosyal medyada paylaşılan yorumlar tartışmaları alevlendirdi. Sektördeki bu ayrıcalıklı yapının, birçok oyuncunun hayallerine ket vurduğu görüşü giderek güçleniyor.
Son Söz Sanat dünyası, yüzeyde parıltılı bir şöhret sahnesi gibi görünse de perde arkasında çoğu zaman karanlık oyunlara sahne olabiliyor. Ayşe Barım hakkındaki soruşturmanın sonuçları, sadece bu olayın değil, sektörün genel sorunlarının da tartışılması için bir fırsat olabilir. Çünkü bu soruşturma, birçok yetenekli oyuncunun adaletsiz şartlar altında kaybolmasının da önüne geçebilir. Gözler şimdi bu soruşturmanın seyrinde.
Eğer bu iddialar gerçekse, sanat dünyası bir temizlenme ve yeniden yapılanma sürecine girmek zorunda kalacaktır. Tüm bu yaşananlar, sektörün şeffaf, adil ve yeniliklere açık bir hale gelmesi için tarihi bir fırsat olabilir.
Burhan AKDAĞ
Yorum Yazın