Merhaba dostlarım, hepimiz çiçekleri severiz ama ben en çok papatyaları severim çünkü güzelliklerini göstermek için süslü bukete girmeyi beklemezler, bazen sarp bir kayada, bazen sıradan bir çimende, kimi zamanda bir yamaçta yer bulurlar kendilerine.
Papatyalar öyle diğer çiçeklere benzemez, onların güzel olmak için pahalı ambalajlara da ihtiyacı yoktur, dürüst bir çiçektir, içindeki neyse dışında olan da odur ne bir eksik ne bir fazla, falda bile söyler ya seviyordur, ya da sevmiyor o kadar net
İnsanların çoğu papatyaları görmez bile, üzerine basıp geçenler de olur, hoyratça Kırılır papatya ama yeniden başını kaldırması diğerleri kadar uzun sürmez, naiftir, hemen kırılıverir, yine de onu önemsemeyip üzerine basıp geçenlerden bile saklamaz kendini yeniden kaldırır başını, tüm sabır ve güzelliğiyle.
Öyle diğer çiçekler gibi bakımı da zor da değildir toprağa bağlı ise kökü; yağmurla güneş de varsa azıcık, değmeyin papatyanın keyfine, öyle kaprisleri yoktur; her gün düzenli sulanma istemez; rüzgardan korunmayı beklemez, illa saksı da büyürüm diye de baş kaldırmaz, asi değildir fedakardır zaman, zaman seviyor mu sevmiyor mu diye fallara adar bedenini, kimi zamanlar bir taç oluverir başımıza. .
Yıllar bana şunu gösterdi ki, bazı insanlar da papatyalar gibidir; hayatta fedakardırlar, kapris yapmazlar, kolay ulaşılabilirler tüm güzelliklerini karşılık beklemeden sunar, kırılsalar bile hemen toparlarlar; lüksü sevmez, şu olmazsa olmaz demezler, sonlarıda papatyalar gibi değersiz olur.
Bu günde köşemiz doldu, haftaya Habercaddesinde başka bir konuda buluşmak üzere kalın sağlacakla..
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ-YAZAR
Yorum Yazın