Yazıma Kutsal Kitabımız olan Kuran-ı Kerimin ilk ayetiyle başlamak istiyorum. Kuranı Kerim'in ilk inen ayeti Alak Sûresi'nin ilk ayeti olan "Yaratan Rabbinin adıyla oku!" ayetidir.
Dinimiz, insanın bildiklerini başkalarına öğretmesini en büyük infak olarak kabul edilmiştir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) “Bilmeyenlere ilim öğretmek sadakadır, sadakanın en faziletlisi de bir Müslüman’ın ilim öğrenmesi ve başkalarına öğretmesidir.”buyurmuştur. İlk yaratılan Hz. Âdem’e bilmediklerini öğreten Yüce Rabbimizdir.
Bütün Peygamberler birer ÖĞRETMENDİ. Zira Sevgili Peygamberimiz (sav) “Ben ancak bir muallim/ÖĞRETMEN olarak gönderildim”buyurmuştur. Bunun içindir ki öğretmenlik mesleği yüce, kutsal bir meslektir.
BAŞÖĞRETMENİMİZ Mustafa Kemal Atatürk
"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır."
"Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir." İfadeleri Öğretmenin asıl Makamını ve Değerini açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu sözlerin üzerine bir öğretmenlerin değeriyle ilgili bir şeyler söylemek hadsizlik olacağı kanaatindeyim.
Ailemin çoğu ve Babam öğretmendir. Küçük yaşlardan beri babam tatil günlerinde ve de yaz tatilinde ek iş olarak arıcılık yapardı .Babam hiçbir zaman tatil yapmadı, devamlı çalışmak zorundaydı. Neden babamın devamlı çalıştığını ve çalışmak zorunda olduğunu anlayamazdım.Bazen babamla birlikte arılara gider, oğul alır,kovana koyar,Kovan çerçevelerini düzenli bir şekilde kovanlara yerleştirir,tellerdim.
Yaşım Kemal'e erdiğinde anlamıştım…!Öğretmen olan Babamın aldığı ücret ailenin Geçimine yetmiyordu ve ek işler yapıyor,kendine zaman ayırmıyor ve kendisi için hiçbir şey almıyordu. öğretmen çocuğu olan arkadaşlarım vardı onların da aynı olduğunu gördüm…
Babam öğretmenliğe aşıktı , öğrencilerini benden çok sevdiğini düşünürdüm ,bazen sınıfına gidip otururdum .Babam beni de tahtaya kaldırsın diye . O öğrencilerine öyle bakardı ,ilgilenirdi ki kıskanırdım.
Toplumda iyi değer görürdü, velileri ve öğrencileri Babamı çok severdi.Babam kaç yıl oldu emekli olalı; halbükü yasalara göre 15 yıl daha vardı ama emekli olmuştu… Peki neden ?
Sosyoekonomik Yapı Her geçen yıl ağırlaştı .öğretmenlerin yaşam koşulları da Her geçen yıl daha da kötü oldu.toplumda değer- Saygı- Sevgi gören,Sözüne itimat edilen vardır bir bildiği denilen,önünde ceket iliklenen öğretmenler Nadir duruma geldi. Okullarda Öğretmenlere karşı şiddet haberleri Her geçen yıl artmış,daha da duyulur ve vahim hale gelmişti. Öğrencilerin,öğretmenlerine olan saygısı,disiplini giderek yıllar geçtikçe azalarak devam etmeke,velilerin de eskiden farklı olarak teslimiyet göstermeyerek tabir olarak ‘’Eti sizin Öğretmenim, Kemiği benim ‘’, çocuğu ben doğurdum ama onu eğitmek sana düşüyor.( TDK Anlamı) zihniyetinden günümüzde ise öğretmene karşı idari amir gibi yaklaşımı …
Oysa ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” bizim kültürümüz değil miydi bu öfke bu şiddet bu saygısızlık ve nicesi (…) nedendi…?
Artık şunu çok iyi biliyorum toplumda sosyoekonominin bozulması, kültürel bozulma ,örf adetin bozulması hepsi hızlandı okullarda öğretmenler korumasız, en zayıf halkaları olarak kaldı. Yasalar bir nesil yetiştiren öğretmenleri koruyamaz durumda ve verilen cezalar da caydırıcılığı maalesef yok.
Tek bu yönleriyle değil, öğretmenlerin başka sıkıntıları da var .Örneğin vekil öğretmen ,ücretli öğretmen ,stajyer öğretmen ,öğretmen, uzman öğretmen ,baş öğretmen gibi kendi içlerinde de aynı işi yapmalarına rağmen ayrışmalar var .Bu durum da veliler ve öğretmenler arasında bir çatışma noktası olarak karşımıza çıkıyor.
Köy okullarında çalışan öğretmenler şehirde de çalışan öğretmenler her birinin ayrı ayrı sorunları var bu sorunların bir şekilde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. toplumu Kuran, şekillendiren, yön veren öğretmenlerin daha iyi şartlarda çalışması gerekir.Öyle olmalıdır da.Olmalıdır ki Refahımız artsın.,Cinayetler,kavgalar,hırsızlık vakaları,küfürler,saygısızlıklar,… kısaca kötü olan ne varsa azalsın ,yanı Ülkemizde kötüler azalsın ! Çünkü ‘Büyük Balık Küçük Balığı yutar’’. İyilerin güçlü ve çoğunluk olduğu bir toplumda ise Adil Düzen ve Refah içerisinde yaşayan bir hayat kaçınılmazdır…
Toplumun hukuka olan inancının azaldığını görüyoruz,şahit oluyoruz da …Haberlerde, sokaklarda her gün birçok örnek yaşıyoruz. Toplumda özgürce, konuşabileceğimiz,refah ve huzur içinde yaşamı devam ettirebileceğimiz adil ve eşitlikçi ortamların olması için öğretmenlerimize Dolayısıyla eğitime büyük işler düşüyor.
Bir öğretmen çocuğu olarak ve öğretmenliğin ne demek olduğunu bilen birisi olarak bu vesileyle bana emeği geçen öğretmenlerimin ve tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlar sağlıklı ve huzurlu bir yaşam dilerim
24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile ölen öğretmenlerimize Allah'tan rahmet varlığın devam ettiren öğretmenlerimize şükranlarımız sunuyorum çalışan öğretmen arkadaşlarımıza kolaylıklar diliyorum daha güzel günlerde görüşmek ümidiyle…
Kalemine sağlık sevgili onur öğretmenin kutsallığını, ekonomik durumunu ve veli öğretmen iletişimini çok güzel ifade etmişsin. İnşallah Umduklarımız bulduklarımızdan daha iyi olur.
Mustafa
24-11-2024 16:52