“Nerde bıraktım kalbimi bilmem
Ah nerede vah nerede
Nerde unuttum kalbimi acaba
Ah nerede vah nerede”
Ah, ahhh yine balkonumda oturmuş sade kahvemi yudumlarken, gözlerim evimizin karşısındaki çam ağacına takıldı, çam deyince de aklıma Yeşilçam geldi, nereden nereyeeee … Yukarıda ki dörtlükten hatırladınız değilim… Füsun Önal’ın bu hit şarkısını, peki ya rahmetli Tarık Akanla Gülşen Bubikoğlu’nun baş rolünü paylaştıkları filmini….
Ne güzeldi o günler çıkarlardan uzak pırıl pırıl aşklar, duygu yüklü mizansenler, kah gülüp, kah ağladığımız sahneler… ister istemez insanın aklına bu şarkıyı getiriyor “Ah nerede, vah nerede” şimdi öylemi, Mecnun küpeli, Leyla şüpheli, gülmeyin ama yalan mı …
Baştan sona belden aşağı küfürler, güya espri yaptığını sanıyorlar, Nerede o İnek şabanlar, Mahmut hocalar… Hulusi babalar, Adile teyzeler… rolünü hakkıyla oynayan, yolda giderken kendini izlediği filme kaptırmış , yaşlı teyzeden suratına okkalı bir osmanlı tokatı yiyen Erol Taş’lar, nerede, nerede o günler…
Gazeteci bir arkadaşım anlatmıştı, rahmetli Kenan Pars’ı çok severmiş, onunla yakın dostuymuş, Bakırköy’e her gittiğinde gevrek iki simit alır, Kenan Pars’a telefon açar “Baba çayları hazırla simit aldım geliyorum” dermiş, Kenan Pars öldüğünde çok üzülmüş, her ölüm yıldönümünde Kenan Pars’ın Bakırköy Ermeni mezarlığındaki ebedi istirahatgâhı nı ziyaret eder, ona çiçek bırakılmış, bu yılda gitmiş, mezarlık bekçisi kayıt almak için arkadaşıma hangi mezara gideceğini sormuş o da Kenan Pars deyince Bekçi gülmüş, arkadaşım bozulmuş, bekçiye çıkışmış ne var bunda niye gülüyorsun” deyince bekçi dönmüş, “Senden başka kimse ziyaretine gelmiyorda ona güldüm” demiş…
İşte hayat böyle birşey, bu kadar nankör, bir o kadar da acımasız çünkü, şairin biri boşuna dememiş “Vah gidene” diye…
Yaaa işte evimin karşısında çam ağacı aldı beni götürdü eskilere, hey gidi günler heyyyy… ne güzel günlerdi o günler….
Yazlık bahçe sinemalarında çekirdek çıtlatırken, panda dondurma yerken, sarı gazozları içerken izlediğimiz o nostaljik filmler… şimdi öylemi nerdeeeeeee….. Hay Allah size lafa daldım, ocağın üstünde yemeği unuttum, kokular gelmeye başladı… haydi kalın sağlacakla…
Seçil Eskioğlu
Gazeteci-yazar..
Yorum Yazın