"Su içsem yarıyor! Sürekli diyet yapıyorum, hiç kilo veremiyorum! Hem sağlıklı besleniyorum hem de spor yapıyorum, kilomda hiçbir değişiklik yok!" diyenlerdenseniz bu sizin için hastalığın habercisi olabilir.
Sağlıklı beslenme ve düzenli spora rağmen kilo verememenin başlıca nedeni insülin direncidir. İnsülin direnci; kilo vermemizi engellediği gibi, ilerde potansiyel diyabet hastası olma riski de taşımaktadır.
Diyet ve spora rağmen kilo vermekte zorlanan bireylerin mutlaka insülin direncini kontrol ettirmesi gerekir. İnsülin direnci şeker hastalığı öncesinde yaşanan süreçtir. Insülin direncinde pankreasımız gereğinden fazla insülin salgılamaya başlamıştır. Gereğinden fazla insülinin kanımızda bulunması ise dokularda insüline karşı duyarsızlık oluşturuyor. Bu duruma da insülin direnci deniliyor. Bu süreçte vücudumuz tüketilen besinleri yağ olarak depolamaya hazır hale geliyor.
Ailesinde şeker hastalığı öyküsü olan, yemek sonrasında kendini aç hisseden, sürekli atıştırma isteği olan, şekerli besinleri yeme eğilimi fazla olan, özellikle karın bölgesinde yağlanması fazla olan, uzun süre aç kalabilen, fiziksel aktivitesi az olan, aniden ve hızlı kilo alımı olan bireyler risk altında olabilir. Bu bireyler bir diyetisyenden mutlaka yardım almalıdır. Hem sağlıklı bir şekilde kilo verebilmek için hem de şeker hastası olmaktan kurtulabilmek için konunun uzmanları tarafından verilen beslenme önerilerini yaşam tarzı şekline getirmek önemlidir.
İnsülin Direncine Karşı Nasıl Beslenilmelidir ?
Herkesin farklı bir vücut yapısı olduğundan mutlaka beslenme ve diyet uzmanına giderek kendinize uygun beslenme önerileri almalısınız. Bu şekilde kilo vermeniz mümkün olacağı gibi, ileride potansiyel diyabet hastalığına yakalanma riskiniz de en aza inecektir. Genel olarak insülin direncine sahip bireylerin aşağıdaki beslenme önerilerine uymalarını tavsiye edilmektedir:
• Öğün sayımız 3 ana öğün ve bir ara öğünden fazla olmamalıdır.
• Bir besin kan şekerini ne kadar hızlı yükseltirse o kadar hızlı düşürür. Bu sebeple kan şekerini yavaş yükseltecek posalı ve lifli besinler tercih edilmelidir.
• Tam tahıllı ürünler tercih edilmelidir.
• Meyve suyu içmek yerine meyvenin kendisini tüketmek gerekir ve meyvenin yanında mutlaka süt, yoğurt gibi protein kaynağı tüketmek gerekir.
• Bir öğünde sebze tüketildiyse diğer öğünde et türü tüketilmelidir.
• Sık sık atıştırmalardan kaçınılmalıdır.
• Her öğünde mutlaka salata olmalıdır.
• Salatamızı sirkeyle tatlandırmak doğru seçim olur.
• Omega 3'ün kan şekerini düzenleyici etkisi olduğu için haftada en az 2 kez balık tüketilmelidir.
• Günde 2 - 2,5 litre su içilmelidir.
• Aç karnına en az 30 dk. spor yapılmalıdır.
• Spor yapılırken mutlaka su tüketilmelidir.
Egzersiz Ne Zaman Hangi Sıklıkta Yapılmalıdır?
Çoğu diyabetli en faydalı egzersizin sabah aç karnına yapılan egzersiz olduğuna inanır. Ancak aç karnına yapılan egzersiz kan şekerinin yükselmesine neden olabilir. Bu sebeple diyabetlilerin aç karnına egzersiz yapmaları doğru değildir. Egzersiz için en uygun zaman, yemek yenildikten sonraki 1-2 saattir. Böylelikle, yiyeceklerle kana geçen şeker vücut tarafından kolaylıkla kullanılır ve kan şekeri düzeylerinin kontrolü sağlanır.
Yemeklerden 3 saat sonra veya öğünlerden önce yapılan egzersizin hipoglisemi oluşturma riski vardır. Egzersiz planlı olarak en az haftada 3-4 kez yapılmalıdır. Ancak bu haftanın 3 günü üst üste egzersiz yapıp diğer günler egzersiz yapmamak anlamına gelmemelidir. En uygunu, egzersizin her gün, düzenli olarak yapılmasıdır. Eğer şişmansanız ve kilo vermeyi hedefliyorsanız planlı olarak mutlaka her gün yapınız.
Yapılacak Egzersizin Süresi ve Tipi Ne Olmalıdır?
Kısa süren (1-5 dak.) egzersiz programlarında kaslar glukozu kullanmazlar. Bu nedenle egzersiz programı 5 dakika ile başlanmalı ve giderek süresi arttırılmalıdır. Etkin bir egzersiz programı için 20-30 dakika zaman harcanmalıdır. Bu süre zamanla artırılarak 60 dakikaya çıkarılabilir.
Bir egzersiz programı mutlaka 5 dakikalık ısınma, 5-10 dakikalık gerdirme, 20-30 dakikalık fiziksel aktivite ve 5 dakikalık soğuma kısımlarını kapsamalıdır. Vücudun belirli bir bölgesini çalıştırmaya yönelik egzersizler yerine tüm vücudu çalıştıran egzersiz tipleri tercih edilmelidir (vücut geliştirme yerine yürüme, koşma, yüzme tercihi gibi.)
Fiziksel aktivitenizi arttırmak için;
• Asansör yerine merdiven kullanın.
• Arabanızı gideceğiniz yerden uzağa park ederek yürüyün.
• Yürüyerek gidebileceğiniz mesafelerde araba kullanmayın.
• Alışverişinizi size en yakın olan yerden yapmak yerine daha uzak olanından yapın
• Alışveriş merkezlerinde yürüyen merdiven yerine merdiven basamaklarını kullanınız.
• Otobüse bir durak sonra binerek veya otobüsten bir durak önce inerek yürüyüş sürenizi uzatın.
• Haftanın 3-4 günü düzenli olarak yürümek için egzersiz planı yapın.
Yorum Yazın