Hayatımız boyunca hepimiz mutlaka bir şekilde kırılırız. Bazen az bazen çok kırılırz. Yetişkinler olarak hissettiğimiz en derin acı, bir arkadaşın ihaneti ve hayat arkadaşının veya yakın akrabanın ihaneti, yalanı, güven sarsılmasıdır.
Biz insanlar hassas varlıklarız.
Bütün kırgınlıklar hayal kırıklığına yol açan etkiye sahiptir. Kaçınılmaz olan kendini kandırmanın acı farkındalığını yaşar insan. Kırılmaya bağlı olan bu duygu, önce insanın kendisine kırılmasına neden olur. Bu durum insanın o zamana dek değer sistemini derinden sarsabilmektedir.
Birine kırıldığımız da özsaygımız da inciniriz. Özellikle hassas insanlarda tüm yaşam duygusu aşağılık hissinde boğulur.
Kırgınlıklar değer duygumuzu azaltır, içsel bir değersizlik hissederiz. Güçsüzlük, utanç, öfke, üzüntü hatta çaresizlik duyguları vardır. Derin bir kırgınlık ise hayat krizinin habercisi bile olabilir.
Bazı kırgınlıklar o kadar derine yerleşirler ki onları bir ömür boyu yanımızda taşırız.
Ortaya çıkan duygulara izin vermek, onları hissetmek, onlara bakmak ve kendimiz hakkında bize söylediklerini öğrenmek en doğrusu olur.
Mantığımıza değil duygularımıza kulak verelim…
Hanım Demirbaş
Uzman Sosyal Pedagog ve Aile Danışmanı
Yorum Yazın