KADINA KALKAN ELLER KIRILSIN

Sevgili dostlar bu haftaki köşemde canım arkadaşım Bergen’den söz etmek istiyorum. İzmir Fuarı başta olmak üzere birçok konserde aynı sahneyi paylaştık… O güzel kalbiyle sanat dünyasının ışığı olmuştu adeta… Tabii erkek şiddetine maruz kalmış, yüzüne dökülen kezzap nedeniyle bir gözünü kaybeden ışık…

 “Bir tek şarkı söylerken utanmadım ben,” diyen Bergen 34 yıldır Mersin Şehir Mezarlığı’nda yatıyor. Yaşarken bir an bile huzur vermeyen, “Öte dünyaya kaçsa kemiklerini saya saya alırım” diyen katilinin hudutsuz zulmünden, kemikleri korunabilsin diye, demirden bir kafesin içinde. Kısacık bir süre yatıp çıkmış katili hâlâ konuşuyor. Kadın cinayetini aşk sosuna bulamaya teşne bir kültürün ve katilden star yaratmaya çok meraklı magazinleştirme eğiliminin desteğiyle, failin sözü her yerde duyuluyor. Hayatta en büyük tutkusu şarkı söylemek olan Bergen’in tek mirası olan sesiyse yalnızca bizlere emanet.

Bergen’in katledilişinden sonraki 34 yılda kadın cinayetleri katlanarak arttı. “Ya benimsin ya toprağın” diyen erkekler yüksekten atıp intihar süsü vererek, yüzüne asit dökerek, kezzap atarak, tek kurşunla, boğazını keserek, canlıyken yakarak, kalabalıkta çocuğunun gözü önünde, kapalı kapıların ardında sessiz çığlıklarla, binlerce kadını katletti. Bu konuda koruyucu tek sözleşmenin feshine, katilleri ve tecavüzcüleri aklamaya yatkın sisteme ve daima ilk sözü “acaba kadın ne yaptı da adamı çıldırttı?” olan korkunç toplumsal cinsiyet ön kabullerine güvenen faillerin ismini, yüzünü en gerekli yerde, cinayet haberlerinde pek göremiyoruz. Kadınların gülen yüzleri ve günlük hayatlarından kesitlerle servis ediliyor bu haberler çoğunlukla. İyi hal indiriminden yararlanıp çoğunlukla hak ettiklerinden az bir ceza aldıktan sonra adlarıyla sanlarıyla normal bir hayat sürdürebilen katillerin sayısıysa, hiç de az değil.

Acıların kadını Bergen’in öldürülmeden 10 gün önce doğum günü kutladık. Ve öldürülmeden bir gün önce görüştük. Canım arkadaşımı son görüşmemiz oldu. Bergen, Yoğun bir ilgiyle karşılanan albümün tanıtım turnelerine başlamıştı. Boşandığı eşi onu 14 Ağustos 1989'u 15 Ağustos'a bağlayan gece Adana Pozantı'da hayattan kopardı. Bergen henüz 29 yaşlarındaydı…

Evet gelecek vaad eden, sevgi, dolu arkadaşım ne yazık ki bir kadın cinayetine kurban gitti. Bir süre önce çekilen filmi gişe rekorları kırdı. Adını yaşatmak güzel bir olay… Nurlar içinde uyusun arkadaşım…

Kadına kalkan eller kırılsın… Kadına uygulanan şiddet son bulmalı… Kadın cinayetlerine en ağır cezalar verilmeli… Bergen’ler ölmemeli artık…

LEYLA SOMER