Hiç kimse gücüne, güce aldanmasın, çünkü güç kalıcı değildir. İnsan hayatı bunun için güzel örnektir: çocukluk, ergenlik, yetişkinlik, yaşlılık çağı.
Gücüne dayanıp güçsüze kibirli davranışlar sergileyerek güçsüzlerin kendilerini zayıf, umutsuz, çaresiz, dolayısıyla tedirgin hissetmelerine yol açabilirler. Yani güçsüz gördükleri insanlar kendilerini hedeflenen bu olumsuz etkilerden korumalılar, çünkü olumsuz duygularla bunların üstesinden gelmek mümkün değildir. Bunun bilincinde olup zerre kadar şüphe olmaksızın olumlu ve sağlıklı duygu ve düşüncelere yer verilmesi ve teslim olunması gerekir.
Değerlere aykırı davranışlar kendilerini imha etmeye mahkumdur.
Örneğin: Çocuğuna, eşine sevgisiz yaklaştığın da çocuk büyüdükçe veya zamanla eş sevgisiz yaklaşandan uzaklaşacaktır.
Sonuç:
Bizim savaşımız kendi içimizde oluşan ve algımızı bulanıklaştıran negatif duygu ve düşüncelerdir.
Biz ne kadar doğrulara sahip çıkar ve kendimizden emin olursak hiç bir güç karşısında boyun eğme eğilimine girmeyiz.
Doğru yolda insan tökezlemez.
Ne geliyorsa insan başına doğru yoldan ayrıldığı içindir.
Arada olunmaz. Ya iyi vardır ya da kötü. Ya iyiyi ya kötüyü seçersiniz.
Her şey insanın kendi elindedir, kendi EGO savaşıyla alakalıdır.
Emin olun, herkes ne ekerse onu biçecektir. Er ya da geç.
Hikmet yani asıl güç doğruyu seçmekte, iyilikte, sevgide,...
HANIM DEMİRBAŞ
UZMAN SOSYAL PEDAGOG
VE AİLE DANIŞMANI
Yorum Yazın