Öncelikle bu kelimlerin tanımını ve aralarındaki farkı anlatmak istiyorum.
İnanmak - Cesaret
Cesaret için iki örnek sunmak istiyorum.
1. Örnek
10 metre yüksekten havuza atlayan gençler düşünün. Bazıları heyecanla, tutkuyla atlarken ekstra porsiyon cesareli olmalarını gerektirmez.
Lakin ‘rezil olmamak’ ya da oradaki bayanların dikkati çekmek için atlayanlarda ise durum değişiyor.
2. Örnek
Yolda iki gencin arasında yaşanan tartışmaya biri müdahale ederek tartışmayı sonlandırır. Diğer insanlar onu cesaretinden dolayı tebrik eder ve iltifatlar yağdırır. Müdahale eden bunun cesaretle bir ilgilisinin olmadığını, insanlık görevinin olduğunu söyler. Yani değerler inancından veya ahlak, insanlık anlayışından dolayı müdahale ettiğini söyler.
Her kim bir şeyi gerçekten yaparken istemeden yapıyorsa (inanmadan yapıyor ya da kendisini yapmak zorunda hissediyorsa ) cesarete ihtiyaç duymaktadır.
Kabul - Tolerans
Tolerans kelimesine olumsuz duygular yükleriz. Genelde bir şeyleri/kişileri tolere ettiğimizi söylediğimizde, tolere ettiğimiz şeyleri/kişileri değerlendiririz, olaylara/kişilere kötü veya kalitesiz olarak görürüz.
Oysa gerçekte hiç bir şeyi tolere etmek zorunda değiliz. Olduğu gibi kabul etmeliyiz. Bu, uyum sağlamak, boyun eğmek zorunda olduğumuz anlamını taşımıyor. Kendi adımıza reddedebiliriz de.
Yapmamamız gereken ise değer katmamak ya da daha yüksek bir seviyeden tolere etmektir, çünkü doğal olarak bu EGO’dandır...
KALIN SAĞLACAKLA
HANIM DEMİRBAŞ
UZMAN SOSYAL PEDAGOG
Yorum Yazın