Merhabalar ,
Bu haftaki yazım Sağlık Ocağı’ndaki bir doktorla ilgili.
Bu semte ikizlerimizden dolayı yeni taşındığımızda Aile Hekimimiz bir hanım doktordu. Bir kaç kez kendisine rutin ilaçlarımızı yazdırmak için gittim ne bir Günaydın, ne iyi günler yerinden kalkmadan ilaçlarımızı yazıyor her konuşmama da başıyla cevap veriyordu zannedersiniz dilsiz. Ne yazık ki yüzü de hiç gülmeyenler sülalesinden . Bu durum beni çok rahatsız ediyordu , sonra aynı semtte yeni bir evi sahiplendik diğeri kiraydı , adres değişti bizim doktor hanım eski binamıza bakıyormuş , ben de yeni binamıza bakan doktor beyle görüşmek için numara aldım.
Doktor beyin odasına girdim , hitabım da üslubum da çok düzgündür ne lüzumsuz konuşurum ne de saygısız..
Halim tavrım son derece hanımefendidir.
“Doktor Bey adres değişikliği ile biz de sizin hasta listenizde olabilir miyiz? ” dediğim de beni bir dövmediği kaldı.
Züppeliği açıkça kılığına kıyafetine , üslubuna, kullandığı motosikletine , at kuyruğu saçlarına , kirli sakalına , mahfuzlu çizmelerine kadar tüm tipine yansımıştı sanki karşımda doktor yoktu da bir show yıldızıyla konuşuyor gibiydim.
• Ne demek efendim ben 5000 tane hastaya bakıyorum zaten , bir de sizi alamam, doktorunuz kimse o baksın dedi . Biz zaten oğlumla beraber üç kişiydik belli ki 5003 çok yüksek bir sayıydı doktor bey için , üstelik bizlere kişi değil tane gözüyle bakıyordu , kabak patlıcan yerine konuyorduk demek ki. Çok bozuldum hayatımda hiç kimse beni böyle saygısızca azarlamamıştı, ağlayacak gibi oldum.
Aile Hekimlerinin kaç hastaya baktığı konusunda bir fikrim yoktu ama bu sert üslup bana odayı terkettirdi , iyi günler dilememe gerek yoktu böyle biri benim iyi dileğimi haketmiyordu ,kapsını sertçe kapattım.
Yan odadaki doktor bey meslektaşının yerine mahçup olmuştu hani İtibar diye güzel bir söz vardır ya babam rahmetli her zaman bize “İtibar gördüğünüz yere gidin” diye tembihlemişti. Benim böyle bir beklentim de yoktu o doktor yalnızca bana rutin ilaçlarımı yazacaktı beni muayene bile etmeyecekti.
Eşimin iş yerinde amcasıyla bu konuşmayı yaptık, bir telefonuyla bizi kendi bölgelerine bakan kendilerine bakan Doktor Beyin listesine dahil ettirdi.
Artık yeni doktorumuzun odasındaydım. Doktor Bey diğer iki doktorun aksine beni ayağa kalkarak karşıladı, güler yüzüyle , düzgün bir ses tonuyla
“Hoşgeldiniz” dediğinde doğru adreste olduğumu anladım . O gün bugündür hem de on yıl oldu aynı doktorumuzdayım. Günaydınımla giriyor, güler yüzle karşılandığımı anlıyorum , yalnızca ilaçlarımızı yazdırıp teşekkür ediyor iyi günler dileyerek ayrılırken kapımı açıyor, o da iyi günler diliyor .
Zaten babası da doktormuş , demek ki aileden iyi bir eğitim ve öğretimli.
Kıyafeti , saçı başı düzgün gerçek bir beyefendi. Belki oğlumdan bir kaç yaş büyüktür.
Şu İtibar var ya bana göre hepimizin yapması gereken bir davranış biçimi.
Keşke bunu da belleğimize iyice kazıyıp, İyilik , doğruluk , saygı, sevgi , düzgün ahlak, vicdan gibi kavramların yanına yerleştirebilsek.
İtibarın ne kılıkta nede kıyafette, ne cebinizdeki para da nede pul da , ne kullandığınız araba da , ne de mesleki yükselişlerde olmadığını yalnızca insanca davranışta olduğunu bilebilsek ve hiç kimseyi küçümsemeden, kıskançlık göstermeden, kimseyle alay etmeden , kimseyi hakir görmeden yaşanayı öğrenebilsek …
Hepinize iyi günler diliyorum gelecek hafta yeni bir yazım da buluşmak dileğiyle hoş kalın , hoşluklarla kalın.
FATOŞ ACAR
Gazeteci -Yazar
Yorum Yazın