Vermeyi bilir, kendini kullandırtmadan.
Kendinden emin bir şekilde fikir ayrılığına girebilir, güç savaşına dönüştürmez.
Acıma ve merhamet duygusu vardır, kendini karşı tarafın acısında kaybetmez.
Cesur ve güçlü bir şekilde vizyonlarının arkasında durur, kısa süren geri çekilmenin sakinliğinde her seferinde yeniden güç ve enerji depolar.
Kritik yaklaşır ama, pessimist değildir.
Motivedir, motive edici ve yapıcıdır, kendisini bırakmaz.
Net bir şekilde EVET der aynı zamanda net bir şekilde HAYIR da der.
O kadar GÜÇLÜDÜR ki, zayıf ve eksi yönlerini kabullenmiştir.
Değerini bilir, ve değersizleştirmez kendisini.
Nerelerde olmak istediğini bilir ve teklif edilen yardımcı rolleri teşekkür eder reddeder.
Kendi gücünün farkındadır ve güç oyunlarının içine kendisini çektirmez.
Dışarıda aramaz ama, dışarıyla ilgili istek ve arzuları gerçekleşir.
Başkaları ‘büyüklüğünden’ çekindiği için kendisini ‘küçültmelerine’ izin vermez.
İçsel gücünün farkındadır, ve bunu başkalarına yardımcı ve destek olmak için kullanır.
Kimseye ve hiç bir şeye ihtiyacı yoktur, yine de hayatındaki herkesi ve her şeyi birer hediye olarak kabul eder.
Hem orta yolda buluşmaz hem orta yolda buluşmaya hazırdır, çünkü ayırt etmeyi öğrenmiştir.
Herkesi olduğu gibi kabul eder, yinede herkesin hayatına girmesine, müdahale etmesine izin vermez.
Herkesin sınırlarına saygı gösterir, net ve yanlış anlamaya pay bırakmaksızın kendi sınırlarını belirler.
Kimsenin ekmeğinde gözü yoktur, kendi ekmeğinin elinden alınmasına da tahammülü yoktur.
Hediyeler kabul eder, ama satılık olmadığını bilir ve bildirir.
Para ve veya güçten etkilenmez. Dürüstlük ve sadakate önem verir.
Çok şey yaşamıştır, yine de kendisini kurban/mağdur olarak görmez.
Kendisine ve kendisiyle ilgili şeylere, doğaya, çevreye, hayvanlara karşı sorumluluklarını bilir ve alır, fakat kendisine ait olmayan sorumluluğun üzerine yüklenmesine müsade etmez.
Başkalarını suçlamaz, başkaların onu suçlamalarına da takılmaz.
Hep iyi olmanın, her şeyi kabullenmenin sevgiyle bir ilgisinin olmadığını bilir.
Kendisini sever veya kendisini sevmeyi öğrenmiştir, yani hayatında en önemli insan kendisinin olduğunu
kavramıştır.
Her şeyin hatta ömrün geçici olduğunu benimsemiştir, bu yüzden beklemek, umut etmek ve özlemek ile boşuna zaman kaybetmek istemez.
Mevcut koşullarda kendisi yaşadığı için hayallerini, isteklerini gerçekleştirmek için kendi elinden tutar.
Her oln hoşuna gitmese de, zor olsa da, içinde birer drama dönüştürmez. Gelişmek, olgunlaşmak, içsel gücüne güç katmak için birer zorlayıcı birer fırsat olarak görür.
Can sıkıntısı nedir bilmez, çünkü ‘hiç bir şey yapmamanın’ güzelliğini öğrenmiştir.
Ruhuyla uyum içindedir.
Her yeniden doğan gün ile sevinmeyi bilir.
Yol, amacıdır. Dünyevi amaçları olacaktır, çünkü insanın motor gibi çalıştığını bilir.
Bu dünyevi amaçlar insanın olgunlaşması için ruhunu farklı farklı duygularla besler.
Ruhunun dilini anlar. Görüntülerle duygularla onunla iletişime geçtiğini anlar.
Belki henüz olmak istediğiniz yerde değilsiniz.
Ama önceden olduğunuz yerde de saymıyorsunuz.
Olmak istediğiniz yere giden yolda adım adım ilerleyin, her geçen gün...
Haftaya başka bir yazıda buluşmak üzere kalın sağlacakla
HANIM DEMİRBAŞ
UZMAN SOSYAL PEDAGOG VE AİLE DANIŞMANI
Yorum Yazın