Çanakkale… Sadece bir coğrafya parçası değil, bir milletin bağımsızlık ve onur uğruna ölümüne direndiği kutsal bir toprak…
Çanakkale… “Geçilmez” denilen ve gerçekten de geçilemeyen bir vatan siperidir.
1915’te, dünyanın en güçlü ordularına karşı koyan kahraman Mehmetçik, vatan aşkıyla savaşarak bir destan yazdı. Gencecik yaşlarında üniformasını bile tamamlayamadan cepheye koşan askerler, süngüyle, imanla ve göğsündeki cesaretle düşmana karşı koydu. Onlar, sadece toprakları değil, milletin bağımsızlık onurunu da savundular.
“Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum.”
Mustafa Kemal’in bu sözü, Çanakkale ruhunun özetidir. O, yalnızca savaş stratejisini değil, Türk milletinin azmini ve iradesini de ortaya koymuştu. Ve bu irade, tarihin seyrini değiştirdi.
BİR MİLLETİN DİRİLİŞİ
Çanakkale sadece bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin küllerinden doğuşudur. O savaş meydanında yalnızca Türkler değil, Osmanlı topraklarından gelen Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Arabıyla her milletten insan, omuz omuza mücadele etti. Onlar, bugün hür olarak yaşadığımız vatanı bizlere emanet etti.
BİNLERCE ŞEHİDİMİZE BORCUMUZ VAR
Bugün, Çanakkale’de şehit olan 250 bin vatan evladını minnetle anıyoruz. Onlar, biz bu topraklarda özgürce yaşayabilelim diye, gözlerini kırpmadan ölüme yürüdüler. Şimdi bize düşen görev, onların mirasına sahip çıkmak, bu vatanın değerini bilmek ve birlik içinde yaşamaktır.
Çanakkale Zaferi’nin 110. yılında, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnetle anıyorum.
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Burhan AKDAĞ
Yorum Yazın