Herkesin bir köyü vardır derler ya, doğru aslında bizimde bir köyümüz var, Bolu’ya bağlı Göynük ilçesinde…
Bizim köyümüz o kadar güzeldir ki, insan sabahları gün ağarmadan öten horozumuz rüstem ve cıvıl cıvıl kuşların sesleriyle uyanmak ya da ne bileyim akşamları tarlaya gidip buğday başaklarının arasıdan güneşin batışını izlemek içimize huzur getirir. böyle güzelliği herkes göremez, hissedemez, doğanın güzelliklerini hiçbir şeye değiştiremeyiz!
Güneş henüz yeni doğarken , günün sabahında bahçeye çıkıp yemyeşil bir ağacın altında oturup çiçeklerin kokusunu hissetmek insanın ruhuna huzur verir, hele ki odun ateşinde pişen çayın, mis gibi kokan tereyağının lezzeti doyumsuzdur, ama bilmişiz böyle güzel anları sadece bazıları yaşayabilirler, herkes değil, biliyorum şimdi şaşırdınız kim, kim diye soruyorsunuz siz? Cevabını kendiniz de biliyorsunuz...
Belki şaşıracaksınız ama köy hayatı bazıları için adeta cezadır, şehir hayatına alışan insanlar doğayla birlikte yaşamayı unuttular, doğaya çıkıp serin ve temiz havayı solumayı bile bilmiyorlar, her zaman paranın peşinden koşan insanlar bu dünyada yaşamayı unuttular. Zamandan daha hızlı olmak daha fazla para kazanmak icin bu hayattaki amaçlarını unuttular dinlenmeyi unuttular, stress içinde yasamaya alıştılar.
Ama bazıları da şehirdeki gürültülü hayattan kaçıp, sakin bir hayat geçirmek için köylere gidiyorlar, daha çok emekliler orada huzurun içinde tabiatla birlikte sakin bir hayat geçiriyorlar.
Ben yağmurlu akşamları pencereye dokunan yağmur damlalarını duyduğumda hemen hayallere dalarım ben İnsanlar mevsimlerin özelliklerini iyi biliyorlar artık eskisi gibi paranın ve vaktin arkasından koşmuyorlar, her şeyin kendi zamanı olduğuna inanıyorlar, ben de köyde yaşıyorum, köyde yaşamayı şehirde yaşamaya tercih ediyorum. Haftaya Habercaddesinde başka bir konuda buluşmak üzere kalın sağlacakla
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ-YAZAR
Yorum Yazın