Meczubun biri demiş ya “ Ben üzgündüm ama onlara yorgunum dedim” diye, duymamıştınız mı bu sözü, boşverin, o zaman, bilirsiniz hepimiz doğar, yaşar ve ölürüz… Severiz, seviliriz, bazen bu aşkı nikah ile resmileştirir, çocuk ile taçlandırırız, ama bazende evlilik hayalleri yaparken önemsiz tartışmalar la bu birlikteliği sonlandırır… anılarımızın arasına bırakır, yeni bir aşka doğru yelken açarız…
Ayrılıklar hep acıdır, ben çok acı çekenlerle karşılaşım, onun için kalbimi boşlukta bıraktım, Kimseye kalbimde yer vermedim, Başkasını değil kendimi sevdim, bazılarınızın bana Narsist dediğini duyar gibiyim… yok yok öyle biri değilim ben. Hayatım boyuncu öyleleriyle karşılaştım ben, birgün hayatımı yazarsam eminim o roman bestseller arasına girecektir…İnsanlar bazen birbirlerine dertlerini anlatıp rahatlarlar, bazıları da psikologlardan yardım alırlar, peki o psikolog ta senin benim gibi insan değilmi, hergün işi gereği onlarca insanın dertlerini dinlerde kendi dertleri yokmudur… Bir psikolog arkadaşım vardı, başka bir şehirde olduğu için telefon ile konuşuruz, bir gün açtı telefonu iki göz iki çeşme hıçkıra hıçkıra ağlıyor, Eşinden ayrılıyormuş, daha da doğrusu eşi bundan ayrılıyormuş, anlatıyorda anlatıyor, onu teselli etmek için bende kendimi yırtıyorum, ama nafile göz yaşlarını durduramıyorum, dakikalar birbirini kovalıyor, saatler geçiyordu, kolum ağrıdığından telefonu masaya bırakıp sesi dışarı verdim öyle konuşuyorum… Telefon konuşmalarıma şahit olan ve sabırla konuşmamın bitmesini bekleyen kızım artık dayanamamış olacak ki “ Anne hanginiz psikolog ben anlamadım diye bana çıkışmıştı..
Ayrılık gerçekten çok zor, Allah kimselere yaşatmasın, yine bir arkadaşım anlatmıştı, bu arkadaşım erkek, aşka saygım vardır, asla kimseyi kınamam, arkadaşım bir oto galerisinde asgari ücretle çalışan kendi halinde bir işçi, kendisi evli ama kayıt üstünde diyelim, eşini sevmiyor defalarca ayrılmak için dil dökmüş, mahkemelere kadar gitmişler ama boş, eşi “ben kocamı seviyorum” demiş mahkeme defteri kapanmış, , Neyse, arkadaşım birgün sosyal medyadan bir bayanla tanışıyor, bu bayan Egenin meşhur bir turizm merkezi ilçemizde hediyelik eşya satan bir mağaza sahibi, daha doğrusu iş kadını diyebiliriz, maddi durumu oldukça iyi, arkadaşım fotoğrafını göstermişti, elli yaş üzerinde ama oldukça alımlı, bakımlı, yaşını hiç göstermeyen hoş bir bayan .. arkadaşım bu bayan arkadaşı karşısında ezilmemek için kendini çalıştığı oto galerisinin sahibi olarak tanıtıyor, oradaki satılığa çıkmış arabalarla fotoğraflar çektirip sosyal medyada paylaşıp kendini zengin biri olarak lanse ediyormuş arkadaşımın yaptığı hatamıydı tabiki hata… bence bir insan Mevlananın dediği gibi “Ya olduğu gibi görünmeli, ya da görüldüğü gibi olmalı” ama nerdeee ah şu sosyal medya yokmu ah, nelerle karşılaşıyoruz. Neyse konumuza dönİm biz , hiç şahsi olarak tanışmamış olsalarda, kadıncağız bu arkadaşıma aşık oluyor, kalkıyor İstanbula, arkadaşımın çalıştığı oto galerisine gelmeye…. Eyvahhh şimdi ne olacak, arkadaşım bakıyor durum kötü… bu macerayı sonlandırmak için olmadık bir bahane uydurup kadıncağıza ağır hakaretler yağdırıyor, haksızlığa tahammül edemeyen, mantıksız suçlamalarla karşı karşıya kalan kadıncağız telefonu arkadaşımın suratıma kapatmak zorunda kalıyor, zaten arkadaşımın istediği de bu… Ama işte kadınlarla erkekler arasında ki fark bu kadın severse tam sever… kadıncağız kendine yapılan haksız suçlamalara dayanamıyor, sonunda bir avuç hap yutup intihara kalkışıyor… neyseki evde bulunan kızı tarafından hastaneye kaldırılıp midesi yıkanıyor ve yeniden aramıza dönüyor, Annesi ile bu arkadaşım arasındaki olan biteni bilen kadıncağızın kızı, alıyor eline telefonu, arkadaşımı arayıp olanı biteni anlatıyor, ağzına geleni sayıyor… Arkadaşım yaptıklarından bin pişman, kızından özür diliyor, saatler içerisinde bulabildiği ilk uçakla o ünlü ilçemize gidiyor, o bayanla sahilde bir çay bahçesine buluşuyorlar… arkadaşım başı öne eğik hayat hikayesini anlatıyor… biz ayrı dünyaların insanlarıyız bu arkadaşlığımızı noktalayalım artık diyor ama kadın sevmiş bir kere yok diyor yok ben seni seviyorum, evli halinle bile seviyorum, bir dost bir arkadaş olarak ömrümün sonuna kadar seni beklemeye razıyım ne olur diyor beni terk etme, ayrılık çok acı… diyor gözyaşı döküyor..
Ve finale gellim arkadaşım İstanbula dönüyor, yaptığı ilk iş ne bilirmisiniz kadın kendisine ulaşamasın diye telefonunun numarasını değiştiriyor, sosyal medya hesaplarını kapatıp, başka isimlerle yeniden hesaplar açıp yola devam…
Ne diyeyim Allah hepimizi vicdanlı, düzgün karakterli dürüst insanlarla karşılaştırsın, Sevmek güzel ama başta da dedim ya AYRILIKLAR OLMASIN …. Haftaya buluşmak üzere kalın sağlacakla
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın