Bir şarkı sözü gibiydi sanki hayat,
Alışveriş yapmaya Kadıköy’e çıkmıştım, Bahariyenin ünlü caddesinde yürürken Süreyya operasının hemen önünde onlarla karşılaştım, sokak şarkıcılığı olarak hayatını kazanıyorlardı… Delikanlı keman çalıyor, partneri ise elindeki tef ile şarkılar söylüyordu… öylesine duygulanmıştım ki, Süreyya operasının merdivenlerine oturmuş izliyordum… şarkıları bitti, biraz dinleniyorlardı, çantamı karıştırdım, bozuk paraları önlerindeki keman kutusuna bıraktıktan sonra soramadan edemedim
- Ne güzel çiftsiniz siz, ikinizde birbirinizi tamamlıyorsunuz, evlimisiniz !
Delikanlı yüzüme baktı, abes bir soru yöneltmiştim, kendimden utandım sonra söze başladı,
- Hayır abla dedi, ama biz sözlüyüz, daha doğrusu ikimiz kendi aramızda sözlendik..
- Ne güzel dedim, ama aileniz gözetiminde olsaydı daha iyi olmazmıydı, aileniz yokmu sizin…
Bu kez kız söze atıldı,
- Var abla dedi, olmaz olur mu, ama babam beni işsiz birine vermem dedi, benim babam fabrikatör, arkadaşımın babası ise apartman görevlisi,
Güldüm
- Desenize ikinizin öyküsü eski Türk filmlerine benziyor, ama olsun ne varki bunda ikinizde pırıl pırıl gençlersiniz,
Kız güldü,
- Bizde senin gibi düşünüyorduk da ablam dedi, bazı beyinlere bunu anlatamıyorsun, sevginin herşeyden üstün olduğuna inandıramıyorsun… Biz ikimizde İstanbul Üniversitesinde İşletme fakültesine okuyoruz, son senemiz, aynı sınıfta okuyoruz, Benim babam Bursada yaşar, arkadaşımın ailesi ise Artvinli ama burada apartman görevlisi olarak çalışıyor, yani sizlerin tanımlamasıyla Kapıcı….
- Estağfurullah dedim, namusuyla çalıştıktan sonra ne iş yaparsa yapsın önemli değilki
- Biz seninle iyi anlaşacağız ablam de saçlarını iki yanına örmüş, otantik giyinmiş kızım yaşındaki kızcağız,
- Baktık ki bu böyle olmayacak, arkadaşımla beraber iki odalı bir ev tuttuk, orada yaşıyoruz, okuyoruz, kimseden yardım beklemiyoruz, boş vakitlerimizde işte böyle şarkı söyleyip hayatımızı kazanıyoruz, okulumuz bitsin bir işe girelim sonra daha büyük bir ev tutup evleneceğiz..
- Gençler harikasınız siz dedim, ölürsemde artık gözüm açık gitmem, çünkü geleceğimizi teslim edeceğimiz pırıl pırıl bir Atatürk gençliği geliyor… Nikah şahidiniz olarak beni kabul edermisiniz
İkisi birden Gurur duyarız abla dedi…
Etrafları kalabalıklaşmıştı, ekmek paralarına engel olamazdım, yavaş adımlarla onlardan uzaklaşırken onlar yeniden çok sevdiğim şarkıyı söylemeye başlamışlardı bile “Akşam güneşi”
Haftaya sadece Habercaddesinde başka bir konuda buluşmak üzere Kalın sağlacakla
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ-YAZAR
Yorum Yazın