“Burası Agora Meyhanesi
Burda yaşar aşkların en madarası
Ve en şahanesi
Burda saçların her teline
Bir galon içilir
Sen, bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin
Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir”
“Burası Agora Meyhanesi” diye başlayan çocukluğumdan bu yana hala da dillerden düşmeyen şarkıyı aranızda bilmeyeniniz varmı ?
Sizlerin seslerini duyar gibiyim…
“Tabiki biliriz ” diyenleriniz çoktur.
Peki ya bu sözleri kimin yazdığını bilen var mı?
Soru çalışmadığınız yerden geldi değil mi?
Bu da nereden çıktı diyenleriniz vardır, acı olanda
Rahmetli Zeki Müren'den Behiye Aksoy'a pek çok ünlünün seslendirdiği bu şarkının sözlerini herkes kendince değiştirmiş, yeni mısralar ekleyip çıkartmışsa da özünde kimindir cevabını çok az kişi bilir.
İşte ben bu yazımda sizlere bu hikayeyi anlatmak istiyorum. ,
Çekilin koltuklarınıza ve başlayalım bu meyhanenin hikayesini anlatmaya.
Eskiye, çok eskilere dönelim, henüz Atamızın çocukluk günlerine yıl 1890 Rum olan kaptan Asteri, İstanbul’un Haliç’e nazır, Balat mahallesinde çarşıda bir Meyhane açar.
Eee öyle ya bu meyhanenin bir de adı olmalı. İşte Rum kaptan Asteri Rumca da “Meydan” anlamına gelen “Agora” adını koyar. Salaş bir meyhanedir, gariptir, içinde masada yoktur, masa yerine dev şarap fıçılarını kullanır ve ucuz şaraplarıyla kısa zamanda ün yapar.
Hikayemiz burada başlar. Biraz ters köşe yapalım. Bu meyhanenin ününü asıl artıran olay öyle ucuz şarap değil, ilgisiz bir biçimde İzmir kaynaklıdır.
Takvimler 4 Nisan 1953'ü gösterdiğinde Türkiye, Çanakkale'de bir İsveç şilebine çarpan Dumlupınar Denizaltısıyla denize gömülen 81 denizci için ağlıyordu. Şenli ailesinin evinde de herkes gözyaşları içindeydi. Bir tek 13 yaşındaki Onur ağlamıyordu ‘‘Ben o sırada gözyaşlarımı kağıda akıtıyordum’’ diyordu.
İşte o yıllarda Afyon Lisesi'nde yapılan anma töreninde Onur Şenli’nin yazdığı şiir tekrar tekrar okutulmuştu. Tören sonunda yanına gelen sınıf arkadaşı Ahmet Necdet Sezer, Onur'un boynuna sarılmış tebrik etmişti.
Böylece ilk şiir ortaya çıkmış ve Onur Şenli ismi önce Afyon sonra da bütün ülkede duyulmuştu. İstanbul'a giden genç Onur önce Vefa Lisesi sonra da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi ama aklı fikri şiirde ve yazıdaydı. Agora Meyhanesi'nin hikayesi de işte o günlerde başladı. Tarih 1959 Onur Şenli adında bir tıp fakültesi öğrencisi komşu kızına aşık olur ama aşkına karşılık bulamaz.
İzmir Basmane’de yine Rumca Meydan anlamına gelen Agora semtini mekan tutar. Çünkü Agora salaş meyhanelerin mekanıdır. Bir gün bu salaş meyhanelerden birinde içtikten sonra eve gelir ve bir mektup yazar aşkına. Mektup şöyle başlar:
“Sana bu satırları bir sonbahar gecesinin felç olmuş köşesinden yazıyorum” Onur Şenli, mektubun ileri ki bölümlerinde fakına varır ki aslında bir mektup değil bir şiir yazmaktadır.
Şiire o günlerde moda olduğu üzere İngilizce bir başlık koymuş: ‘‘The Night, Wine and Love’’ yani ‘‘Gece, Şarap ve Aşk’’ Şiir fakültede çıkan Neşter adlı dergide yayınlanmak üzereyken matbaada Ege Ekspres'in kültür sayfaları editörü Şadan Gökovalı görmüş, dergi yayına girmeden önce şiirin başlığını “Agora Meyhanesi” olarak değiştirip gazetede yayınlamıştı.
İşte Agora Meyhanesi burada doğdu.
Mısralar öylesine muhteşemdi ki, şiir yayınlanır yayınlanmaz genç kızların hatıra defterlerine girmeye, duvar yazısı olmaya başlamıştı bile.
Ve İsmet Nedim tarafından bestelenen “Agora Meyhanesi”ni ilk olarak Gönül Yazar taş plağa okusa da, ardından başta sanat güneşimiz Zeki Müren olmak üzere okumayan sanatçı kalmaz, hala da heryerde çalınıp söylenir.
Şimdi diyeceksiniz ki iyi güzel anlatıyorsun da peki İstanbul da ki Agora Meyhanesi ile bunun bağlantısı ne?
Biraz sabır onu da anlatıyorum.
İzmir’de ki Agora Meyhane’sinin adını duyan müdavimler, tamamen tesadüf sonucu bu kez İstanbul Balat’ta ki “Agora Meyhanesi”ni bu şarkıda ki meyhane sanarak akın ederler.
Çünkü şarkıdaki Agora Meyhanesi’nin burası olduğunu düşünmektedirler.
Haliyle geceleri burası hınca hınç dolmaya başlar. Öyle popüler bir mekan olur ki tam 286 Türk Filmi’nin meyhane bölümleri burada çekilir. Yani ucuz şarapların satıldığı meyhane Türkan Şoray’ları, Sadri Alışık’ları, Fikret Hakan’ları, Ayhan Işık’ları, Cüneyt Arkın’ları ağırlamaya başlar..
Günümüze gelirsek, 2000 li yıllarda sahiplerinin vefatı üzerine kaderine terkedilen İstanbul Balat’ta ki Agora Meyhanesinde çalışmış olan, meyhanenin gerçek sahiplerinin çocukları olmadığı için çocukları gibi gördükleri yıllar önce Akşam Gazetesin de birlikte çalıştığım gazeteci arkadaşım Ersin Kalkan’a “AGORA MEYHANESİ” adını devam ettirmesi şartıyla sembolik bir rakamla devredilmiş bugün hala o meyhane Balat’ta bulunmaktadır, içki severlerin müdavimi olduğu bir mekandır.
Yazımı 2017 yılında kansere yenik düşerek aramızdan ayrılan bu ölümsüz eserin sahibi Dr.Onur Şenli’nin dilimize pelesenk olan ünlü şiiriyle noktalayalım.
AGORA MEYHANESİ
Sana bu satırları
Bir sonbahar gecesinin
Felç olmuş köşesinden yazıyorum.
Beş yüz mumluk ampullerin karanlığında
Saatlerdir, boşalan kadehlere
Şarkılarını dolduruyorum,
Tabağımdaki her zeytin tanesine
Simsiyah bakışlarını koyuyorum*
Ve, kaldırıp kadehimi
Bu rezilcesine yaşamların şerefine içiyorum:
Burası Agora Meyhanesi
Burda yaşar aşkların en madarası
Ve en şahanesi
Burda saçların her teline
Bir galon içilir
Sen, bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin
Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir.
Burası Agora Meyhanesi
Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası.
Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı
Boşalan ellerimde
Kahreden bir hafiflik.
Bu akşam
Umutlarımı meze yapıp içiyorsam
Elimde değil.
Bu da bir nevi namuslu serserilik.
Dışarıda hafiften bir yağmur var
Bu gece benim gecem
Kadehlerde alaim-i semaların raksettiği,
Gönlümde bütün dertlerin
Hora teptiği gece bu
Camlara vuran her damlada
Seni hatırlıyorum
Ve sana susuzluğumu...
Birazdan plaklarda şarkılar susar,
Kadehler boşalır,
Umutlar tükenir
Mezeler biter
Biraz sonra
Bir mavi ay doğar tepelerden
Bu sarhoş şehrin üstüne,
Birazdan bu yağmur da diner.
Sen bakma benim böyle delice efkârlandığıma,
Mendilimdeki o kızıl lekeye de boş ver
Yarın gelir çamaşırcı kadın
Her şeyden habersiz onu da yıkar;
Sen mes'ut ol yeter ki
Ben olmasam ne çıkar.
Dedim ya:
Burası Agora Meyhanesi
Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere
Meydan okuduğu yer
Burası Agora Meyhanesi,
Burası kan tüküren
Mes'ut insanların dünyası... “Dr.Onur Şenli”
Başka bir yazıda buluşmak üzere.
CELAL KODAMANOĞLU
Haber caddesi
Genel Yayın Koordinatörü
Yorum Yazın