Hey gidi günler heyyyyy…. Elli yaş, dile kolay tam yarım asır, evet evet yarım asır … bunca yıla neler sığmadı ki
Göynükte geçen çocukluğum, sütü pastörize değil, sarıkızdan sağıp daha ılıkken içmem, domatesi hormonlu değil tarladan koparıp yemelerim, okula gidişim, büyümem, uzunca bir yaşam, evlilik ve yavrum Berfuyu kucağıma almam, hayat mücadelesi, eğitim hayatım, miniklere öğretmenlik, gazetelerde geçen mücadeleli günler, şunlar bunlar yaz yaz bitmez ...
Ve birgün baktım ki elliyi çoktan devirmişim, yok ben demiyorum rahmetl Cahit Sıtkı Tarancı gibi “Yaş otuzbeş, Dante gibi ortasındayız ömrün” diye… geçin otuzbeşi ben elliye bile yolun yarısı demem, diyemem, bilirim ki kimin ne zaman gideceğini sadece Allah bilir….. Cahit Sıtkı Tarancı bile otuzbeş yaşı yolun yarısı demişti, Kırkaltı yaşında aramızdan ayrıldı..
Ama şunu iyi bilirim Elli ve üstü yaş bizlere çok şeyler kazandırdı, hep söylerler ya, şimdiki aklım, yirmi yıl önce olsaydı diye oysaki elli yaşını devirmiş kadın çok farklıdır, artık her şeyin farkındadır… Geçmişlerinden çıkardıkları anlamlarla, anlamlandırırlar, hayatlarının geri kalan kısmını .
Elli yaş kadınının anlamı olmayan, onlara anlamsız gelen hiçbir şeye yer yoktur onların hayatında. Yalnızlık kimsesizlik değil, tek başına var olabilmenin huzurlu yansımasıdır. Yavan bir yalnızlığı, yalan bir kalabalığa tercih ederler yenile yenile; kazanmayı, düşe kalka; tek başına ayakta kalmayı, ezile ezile; var olmayı öğrenmişlerdir , gölgelerinden başka kimse kolay kolay gelemez peşlerinden, öyle kolay kolay kanmazlar, kolay kolay aşık olmazlar, kolay kolay güvenmez, güvenini sarsanları da kolay kolay affetmezler. Kısacası; kolay lokma olmazlar desem yeridir,
Elli yaş kadını, kolay vazgeçer, kolay siler, kolay giderler, çünkü onlar tecrübelerine her şeyden çok güvenirler, hiçbir insan, tecrübeleri kadar güven vermez onlara, karşısındakinin dilinden dökülenleri duymaz, yüreğinde gizlediklerini okurlar, ağzından bal damlayanlara artık akıllandıkları için hiç inanmazlar.. Onlar masalarının güllerle donatmasına değil, telefonunu masada açık bırakıp lavaboya gidenine değer verirler… Kısaca güven onlar için herşeydir .. Düzdürler, dümdüz, yere cetvelle bir çizgi çeker öyle yoluna giderler…
Dost tavsiyesi, her yaşın güzelliği ayrıdır, yaşınızı sevin, ama ellili ve üstü iseniz yaşlarınızı daha çok sevin, çünkü insan Ellisinden sonra yeniden doğar,kısaca ikinci bahar ellisinden sonra başlar …
Haftaya başka bir konuda görüşmek üzere kalın sağlacakla
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ-YAZAR
Yorum Yazın