İncilay ÖZDEMİR
Yüce Atatürk demişti ki:
" İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, et ve kemikten, geçici Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal ki, onu ben kelimesi ile ifade edemem. O ben değil, bizdir. O memleketin her köşesinde, yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan, aydın bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz, geçici olmayan, yaşaması ve başarması gereken..."
Atatürk, böyle söyleyerek ,milletiyle ne güzel bütünleşmiştir.
Fethiyespor'un, Fenerbahçe'yi 2-1 yendiği maçta, sahaya "YÜCE ATATÜRK" yazılı tşörtlerle çıkması üzerine, Türkiye Futbol Federasyonu, Fethiyespor'u Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)' ya sevk etti. Gerekçesini ise şöyle ifade etti:
" ....Fethiyespor Kulübü'nün uluslararası futbol uyum kurallarına aykırı bir şekilde hepimizin milletçe sahiplendiği değerleri, sadece kendilerine mal ederek tartışma yaratmak için kullandıkları görülmüştür." Federasyon bu ifadesiyle, kendisi tartışma yaratıyor.
Bu federasyonun, son zamanlarda çifte standart uygulamakta olduğu da ortada. Mısır meydanlarının siyasi sembolü haline gelen, "Rabia" işareti yapmak serbest, "Yüce Atatürk" yazısı yasak! " Rabia" pankartı açan , Rizespor tribünleri yüzünden , Rizespor ceza aldı mı? Emre Belezoğlu'nun, sahada "Rabia" işareti yapmış olması, siyasi bir tavır sayılmayıp ceza almayı gerektirmiyor, Mustafa Kemal Atatürk ise siyasi anlam taşıyor. ..
Milli değerlere sahip çıkmak, şimdi suç mu sayılır oldu? Değerlerimize sahip çıkmak, cezaya sebep olacak, her türlü yağcılık yapmak ise hoş karşılanacak öyle mi?
Mandela'nın ölümü üzerine, Galatasaray'lı Didier Drogba ve Emmanuel Eboue, Elazığspor maçında, formalarının altlarına giydikleri tşörrtlerine, "Teşekkürler Madiba" ve "Rahat uyu Mandela" yazdıkları için, onların da ceza kuruluna sevkedilmesinden bahsediliyor. Ama FİFA, bu hafta bütün ülkelerde takımların Mandela'ya övgü düzen pankartlarla çıkmasını isteyince, ki istedi; bakalım Federasyon kendine bir çimdik atacak mı? Açıkcası, komiklikler ülkesinde yaşıyoruz. Drogba ve Eboue, dünyaca ünlü Mandela'yı andı diye ceza verilmek isteniyor. Sonra FİFA, maçlardan önce Mandela'nın anılmasını tüm dünya ülkelerine bildiriyor. Bu duruma insanın kasıklarını tuta tuta gülesi geliyor.
Federasyon:
" ....Tüm dünyada futbol sahalarının yalnızca futbolun oynandığı ve izlendiği alanlar olması hedeflenmektedir" diyor.
İyi de bununla, futbolun yalnızca ayakla oynanan, ruhu, beyni olmayan bir iş olduğu mu gösterilmek isteniyor? Spor ruhu, dayanışma, saygı, eşitlik, beceri, paylaşım, nezaket gibi vasıfları içinde barındırmaktadır. En başta, Futbol Ferderasyonu'nun bu ruhu taşıması , niyetlerinin iyi olması lazım değil midir?
Bu olanlar sonrasında, Fethiyespor teknik direktörü Engin İpekoğlu ise:
" Atatürk'ü andığımız gerekçesiyle, para cezasına çarptırılacaksak, onu da gururla öderiz." demiş.
Yurdumuzu seven herkes gibi, Milli değerlerimizi, ulusumuzu var eden Atatürk'ümüz için , bizler de gururla bedel ödemeye her zaman hazırız...
Yorum Yazın