Şüphe duymak adalet içinde yaşayan bir toplum için emniyet güçlerimizin başvurduğu bir yöntemdir. Şüphe duymak ve suçun işlendiğini ispat için ise eylem gerekliliği vardır. Dönem dönem kimilerimizin düşüncelerinde ne korkunç planlar geçer, bazılarımızın alet edevatları içinde ise bu suçu işlemeye gereken donanım vardır. Eylem gerçekleşmesi ya da girişim başlarsa suç baki olur, sonuca ulaşılsa da ulaşılmasa da. Çağdaş, uygar, insan haklarına saygılı bir adalet sisteminde varsayımlar üzerinden hareket edilmez. “Haksız yere bir insanı suçlamaktansa, yüzlerce suçlunun serbest dolaşımına kani olurum” Hz Ömer doğrularından, Hz Ömer Adaleti diye günümüze taşınan ilkelerdendir.
..
Vaktiyle polis bir adamın evine kaçak içki yapılıyor bahanesi ile baskın yapar. Evde ne kaçak içki ne de içkinin damlasını bulamazlar. Ancak içki imalatı için her türlü alet, edevat imbik vs... mevcuttur. Adamı mahkemeye çıkartırlar. Yargılama sonunda
Kaçak içki imalatı yoksa da imalat için her türlü alet edevatı bulundurmaktan on yıl hapis cezası verilir. Ne var ki, adam cezaya az oldu diyerek itiraz eder.
Hâkim sorar;
"Neden cezayı az buldun?"
Adam bir de buna; "Tecavüz ve ırza geçmeyi eklemeniz gerekir" der.
Hâkim şaşırarak dosyada böyle bir suçlama yok deyince, adam pantolon ve donunu aşağı indirerek; "Bakın tecavüz için her türlü alet ve edevata sahibim" der.
Hâkim yaptığı hatayı anlayarak cezayı kaldırır...
Aklını seveyim senin tebrikler.
Adil günler yaşamanız dileğiyle...
..
Günümüz imkânlarını da göz önünde bulundurarak, bilim ve teknolojide ulaştığımız seviyeyi de bilerek hareket edersek, ekseri ihtimalli doğruyu değil, tam ve kesin doğruyu buluruz kanaatindeyim.
Adalet her çağdaş insanın birinci önceliğidir. Adaletin tüm insanlara mutluluk ve güven verebilmesi ise endişesiz ve gecikmeksizin uygulanması halidir. Adalet içinde yaşadığımız Devlet ya da yönetim organizeleri gibi her birey, sen, ben, sizler, bizler içinde kesin gereklilik ve önemli bir kazanım ve yeterlilik halidir.
Yazının konusunu ve mesajını tezat halde çevirelim, mana olarak. Hepimizin içinde suç sayılabilecek düşünce ve planlar var iken eylem olmadıkça suç değilse! Hepimizin içinde hoşluk, güzellikler yapmaya dair düşünce ve planlar var, vardır da, eyleme çevirmeden olmaz değil mi? Beşeri ömrümüzde kaç fırsat yakalayabiliriz ki, hangi zaman dilimleri bizlere böyle bir tetikleme verebilir ki? Büyük küçük çokta hesaplamadan, doğaçlama, içimizde ki iyilik meleğini sıklıkla dinleyerek yaşamak, güzel, en güzeli değil mi?
Mir Murat Demir
Yorum Yazın