İyi akşamlar Habercaddesi okurlarım, koltuğuma çekilmiş Ayşe Kulin’in yeni çıkan romanı “Kanadı Kırık Kuşlar”ı okuyordum, kitaba öylesine dalmıştım ki, üç yaşındaki yeğenim Zeynebin sesini duymamışım bile , Zeynep bu kez eteğimi çekiştirerek Halaaaa , Halaaaaa diye bağırmaya başladı, irkildim, efendim Zeynep’ciğim dedim, elindeki tablet bilgisayarı uzatarak “Bana çizgi film aç” demez mi… Eh ne yapalım emir demiri keser, Zeynep bilgisayara yumulmuşken, birden aklıma geldi.. yaaa ne günlerdeyiz, biz çocukken annemizin bezden diktiği içine pamukları tıklığımız bebeklerimizi giydirir, soyardık, şimdikiler ufacık bir bilgisayarda dünyasını değiştiriyor…
Sonra bir düşündüm… mesela bu yazımı bir anda binler, onbinler hatta yüzbinler okuyor… muhteşem birşey, Sosyal medya çılgınlığı artık had safhada, Facebook, İnstagram Twitter, Tiktok vs. Bu pragramların adeta esiri olduk, bunlarsız bir gün hayal etmek neredeyse imkansız, hayatımızın başköşesine öyle yerleştiler ki, artık ne yaptığımızı, nerede olduğumuzu, kimle olduğumuzu ilk önce sosyal medyada paylaşıyoruz, yediğimiz yemeklerden, kiminle olduğumuza kadar, bence, sosyal medya asıl işlevini kaybetti ama biz ona yeni bir işlev kazandırdık. eskiden, bu sosyal medya çılgınlığı yokken her şey daha mı güzeldi diye düşünmeden edemiyor insan, evet ya bence daha güzeldi, insanlarla iletişimim vardı şimdi herkes Asosyal oldu çıktı.. Sosyal medya, kesinlikle kullanmayı bilenler için çok eğlenceli ve faydalı bir ortam. Her ne kadar faydası yok gibi gözükse de sosyal medyayı faydalı yapmak bizimle ilgili bir durum, nasıl ve ne için kullandığımızla alakalı, takip ettiğimiz sayfalar, kişiler ve kurumlar kendi tercihimiz, bu demek oluyor ki tercihlerimiz, sosyal medyayı ne amaçla kullandığımızı belirler ve bu önemli bir nokta. Artık insanlar, her anını, her saniyesini sosyal medyada paylaşır oldu.
Bazen 5-6 yaşlarında bir çocuğun elinde akıllı telefon ile Instagram’da fotoğraf beğeniyor olması bana garip geliyor. gerçekten bazen bu durumu çok düşünürüm çünkü o çocuğun oyuncaklarıyla oynaması gerekirken, o Instagram’da yaşıyordur hayatını. Günün büyük bir bölümünü internette, sosyal medya ortamında geçiren insanlar tanıyorum. Ben sürekli kitap okurum bu yüzden dir ki Türkçe’yi iyi kullanırım, ama herkes öyle değil, öyle ki “Selam” yerde “Slm” “Tamam, okey” anlamında “Ok” “Değil” yerine “Diil” ve benzer birçok kelimeleri kullanması bana garip geliyor…
Bazen düşünüyorum da günden güne sosyal medya bizi esir mi ediyor, yoksa biz bu gerçekte iletişimsiz, sanal dünyada iletişimli halimizden memnun muyuz? İşte bunu hep düşünürüm ben…
Neyse yine köşemiz doldu haydi kalın sağlacakla…
SEÇİL ESKİOĞLU
Yorum Yazın