Atatürk, hiç kuşkusuz ulusal ve evrensel değerlere sahip büyük liderdir. Köklü reformlar gerçekleştirerek, Osmanlı İmparatorluğu'nu Türkiye Cumhuriyeti'ne dönüştürmeyi başarmış, askeri dehaya sahip bir liderdir.
Ulusunu karanlıktan aydınlığa çıkaran, bağımsızlığını kazandıran Mustafa Kemal Atatürk'ün başarısında, akılcılığı ve bilimin ışığında ilerlemesi en büyük etkendir.
Kurtuluş Savaşını kazanan Türk Milleti'nin uygarlaşma yolundaki ihtiyaçlarının karşılanması, ancak Atatürk ilke ve inkılaplarıyla mümkün olmuştur. Ekonomi, siyasi, kültürel, eğitim alanlarındaki çağdışı kalmış tüm kurumların yerine, çağdaş dünya değerlerine uyan kurumlar getirmiştir. Türkiye'de demokrasinin yerleşerek, modern toplum seviyesine yükselmesi, Atatürk ilke ve inkılaplarının hedefidir.
İçinde bulunduğumuz toplumda da Atatürk'ün öğretilerinin ne kadar önemli olduğunu, bu yollardan uzaklaşmanın ise nasıl çöküntüye götürebileceğine tanık olmaktayız. Ve millet olarak her zaman bunun mücadelesini vermekteyiz.
15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminde, Türk halkı olarak, Kurtuluş Savaşı'ndan bu zamana, bağımsızlık mücadelemizi sürdürdüğümüzü, tüm dünyaya göstermiş olduk. Demokrasi düşmanı, bağnaz, çağın gerisinde kalmış zihniyetlere geçit vermeyeceğimizi ortaya koyduk. Milletçe bu mücadelemizi her alanda sürdürmemiz gerektiğinin hep bilincinde olmalıyız. Cahiliyetin bir tümör gibi büyüyerek, toplumun sağlıklı kesimini de ele geçirip, çürütmesine asla izin vermemeliyiz.
Nitekim Adana'da bir tarikata ait kız yurdunda yaşanan yangın felaketiyle bu vatanın evlatlarını kaybettik. O körpecik canlar içimizi yakmaya devam etmekte. Akılcılıktan uzak zihniyetlerin, toplumumuza ne derece yakıcı zararlar verebileceğine tanık olduk. Kız evlatlarımız yangın merdiveninin kapısının kolunun olmaması, gerekli teknik bakımların ihmal edilmesi sebebiyle ölüme gittiler.
Bu korkunç olay da, tarikat yuvaları olan tekke ve zaviyelerin kapatılıp yerine çağdaş eğitim kurumlarını getiren, Atatürk'ün eğitim alanındaki inkılaplarını hatırlattı bizlere. Tüm bireyler, ulusal ve uluslararası yapılan yasal düzenlemelerle eğitim hakkına sahiptir. Körpecik beyinleri, tüm dünya için en büyük zarar olan cahiliyetin eline teslim etmek ise zulüm olur.
Toplum olarak, Atatürk'ün izinde yürüdüğümüz sürece, hakettiğimiz çağdaş, laik düzende yaşamamız mümkün olacaktır. Sonsuza dek Atatürk...
İncilay ÖZDEMİR
Yorum Yazın