Gri ve pembenin armonik tonlarındaydım;
tıpkı batmakta olan güneşin ufukta ki tablosu gibi.. yetinmeyi bilen, tükenmeyi hazmeden, kabullenilmişliklerler dopdolu..!!
Gece beklenirken günümde; ‘’ta mavra matia su agapi mu’’
yada ne bileyim menekşe mi desem.. siyahlandım, karalandım gecelendi günüm aniden..!!
Apansızımdın yani, aynı öyle işte..
Apansız, aniden gecelendi günüm, gecem, ömrüm
ve dah-i; zebani bekleyişlerinde ki cehennemimin kapılarında gördüğüm kor ateşlerim..
Karalandım, simsiyahtı kor alev ateşler..!!
Ayiniyet aniden..!! Aniden üç saniyedeki kapıldığım; harelenmiş menekşelerde ki kor alevler gibi benzeş..
Harlanmış yürekteki od gibi; yanmadan kor..!!
Dünyevi uhrevi ve dahii ezelii ebediii..!!
Ne çırpınışlar, ne çabalamalar nede haykırışlar..!!
Faydası yok tükenmişliklerde ki zifiri karanlığın;
batan gününde ki matem karası gecelerine, dopdolu yarınlarına..
Sevdamıdır, hasretmidir, bilinmezlikler deryasıdır..!!
sebesizce sıralanan benzeş derdü derun korkuların adı yok, cismi yok..
hava gibi, su gibi, damardaki kan gibi,
ihtiyaç şimdilerde matemin siyahı..!!
Gökyüzünde bir mav-i alevden fışkıran kırmızı hengamelerde kopuyor fırtına feryat… heyhat nafile..!!
çoktan serpildi yüzümüze; Şems’in atıldığı kör kuyunun dibinde ki toprağın karası..!!
Selam ve Sevgilerimle
Nazende Kaya
Araştırmacı - yazar
Yorum Yazın