Hayat,hayatlarımız rol yapacak kadar uzun,ucuz ve sahte olmamalı.
Yaşamlarımız kısa bir süre,an,olabildiğince yaşamak gerek,anlaman.
Toplam için de kendi ömür süremizi tespit etmeye kalktığımız da,realitesi mümkün değil,kısacık bir andır,varız ve yokuz.Neden bu kısa varoluşumuzu rol yaparak,gerçek dışı yaşayarak sahteleştirelim ki ?Açık,net,derinlemesine ve içtenlikle yaşamak,doğru,güzel,haklı olan için,bir hayatı harcamak.Hayatlarımızın uzun ya da kısa olması yerine,ömrümüze kocaman anlamlar katmak,sonramız için hoşca anılar bırakmak.
Emniyet ve hukuksal açılımını bilmem,bildiğim “YILMAZ GÜNEY” in çok iyi bir aktör olması.Hangi filmin de,hangi zorün de zirveyi zorladı ya da vasat kaldı,film eleştirmeni de değilim,bilemem.Bildiğim yaşadığı bu hatırası,kendi adına zirvedir ve oskarlıktır.Hayatlarımız da rol yapacaksak da böylesine roller yapmak gerek,halktan ödül alır mı almaz mı bilemem,kendimize ödül verebileceğimiz kadar önemli ve değerli bir “ROL” olmalı.
<<İstanbul'un her tarafında devlet güçleri tarafından aranan Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir, Oktay Etimen son çare olarak Yılmaz Güney'i aramaya karar verirler. Yılmaz Güney onları gizlendikleri yerden aracıyla alarak Mecidiyeköy'deki evine doğru yola çıkar. Yolda araç polisler tarafından durdurulur, direksiyonda Yılmaz Güney'in olduğu görülünce 'iyi geceler Yılmaz bey' denilerek, yollarına devam etmeleri sağlanır.
Eve vardıktan bir süre sonra kalabalık askerler ve başlarında bir subay tarafından evin kapısı çalınır. Bu arada Mahir ve arkadaşları evin çatı katına saklanmıştır...
Kapıyı açan Yılmaz Güney'e subay; gülerek 'Yılmaz bey biz 4 anarşisti arıyorduk, sizdeler mi' diye sorar? Yılmaz Güney hayatımın en büyük rolümü yaptım dediği; Evet çatı katında gizleniyorlar cevabını verir. Hep birlikte gülerler. Askerler, 'Yılmaz bey rahatsız ettik iyi geceler' diyerek giderler.>>
Hayatlarımızın hiçbir dönemi,anı,rol yapmamıza gerek kalmadan sürmeli.Rol yapmak,hikayede
kini,senaryodaki anlatımı,sanatsal aktivitelerle insanlara sunmak da kullanılan bir eksantrik olmalı.
“Gelmişiz bir alamate,gidiyoruz kıyamete” inancımız da kıyamet inancı olsun ya da olmasın,ömür süremiz sonsuz için de bir zerre.
Yaşam süremiz içine güzel ve doğru mücadeleler katmak kendi elimizde.Doğru ve güzeli beceremiyorum diyebilen az,kısıtlı sayı da birileri var ise tek önerim olur; “iyi ve güzel olan için de yer alamıyorsan,kötü ve çirkin olanın için de olma,yer alma,bu senin elin de “ derim.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın