Dünyanın bir coğrafyasında, bir kimlik, bir inanç, çokça kuralları olan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gözünüzü açtınız. Sağlıklı iseniz, aileniz de herkes sağlıklı ise, dünyevi ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek kadar paranız ya da geliriniz var ise ‘’DEĞME KEYFİME’’ durumu. Mutlu olmamanız için bir sebep yok, çok mutlu olmanın yollarını da kendiniz bulacak, oluşturacaksınız. Çevrenizde konuşmalardan şu duyumları alıyor iseniz ‘’annesi çok hanım, yardımsever, babası da hoşgörülü, bonkör, bu şehrin sevilen valisi vb’’ artık ayaklarınızı yere basmakta zorlanır, çaba gösterir, güç sarf edersiniz. Anadolu tabiri ‘’kaymaklı tatlı’’ ..
İnsan kendi sebep, etken olmadan dünya ya gözlerini açar, doğar, üçlü beşli yaşlarından itibaren farkında olmaya, farkındalığa başlar. Somut sahip oldukları gibi birey olarak, birinci derece yakınlarının bireysel sahiplikleri ve meziyetleri etkendir. Hayat bir süreçtir, doğduğunuzda her şeyin bi tamam olması hali değildir. Dünyaya geldiğinizde teğmen olan babanız generallik rütbesine kadar ulaşabilir, ilkokul öğretmeni olan annenizin çocuğa karışmış başarılı öğrencileri ziyaretinize gelebilir, ticaretle uğraşan ailenizin burs verdiği bir öğrenci başarıdan başarıya koşup ülkede ismi ilk on içinde anılanlardan biri olabilir. Bizzat kendinizin dahi daha çocuk yaşlarınız da sokağınızda ki bir ablanıza ‘’abla çok iyi koşuyorsun, inanıyorum senin çok madalyonun olacak’’ motivasyonunu almış ablan şimdilerde olimpiyatlar da başa oynuyor. Hayat böyle bir şey “Ne oldum değil, ne olacağım” diyeceksin, ne olabileceklerin de hesabını yapacaksın.
Birkaç gün öncesinde güzel, şerefli vatanımızın şirin kenti ‘’Yalova’’ da bir hadise gerçekleşti, duymuş, okumuş, izlemişsinizdir. Yalova valisi ‘’Selim Cebiroğlu’’ Temral fen lisesi ziyareti yapmış, sivil itaatsizlik sebebiyle okuldaki matematik öğretmeni ‘’Halil Serkan Öz’’ü azarlamıştı. Kısa sürede çevresi, sendika, sevenleri, öğretmen ve öğrencileri kendisine sevgi ve destek verse de, bu üzüntü ve stres kalp krizi sonucu ölümüne sebep olmuştu. Vali bey’de olayı öğrenip üzüntülerini bildirmiş olsa da HALİL SERKAN ÖZ Öğretmen bu dünyaya veda etmiştir.
Yazı başında pozitif örnekler vermiştim ya, dünya ya geldiniz, sorun yok, sıkıntı yok, yaşantı güzel, maddiyat güzel, kazanımlar güzel. Güzel olanlar çoğunlukta ise hayatta güzeldir size ve ailenize. Bir arkadaş sohbetinde havadan sudan sohbet uzadığında nerede oturuyorsun, annen ne iş yapar, baban ne iş yapar sorusuna gelinceye kadar..
--Babam bu şehrin valisi
----Öylemi, başta belirtmeni dilerdim, canımız öğretmenimizin ölümüne sebep olan yani, iyi günler diyeceğim ama iyi fazla ‘’günlerrrrr’’
Hayat böyle, kazandırdıkları vardır, kazandıracakları vardır. Ömür boyu seni ve yakınlarını utandırıp, yerin dibine sokacak halleri de, hayat bu…
Şu ana kadar okuduğunuz yazım geçmiş yıllar da yazılmış, neden şimdi, güncel olarak yayınlama gereği duydum? Yine benzeri ve güncel olarak Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinliğinde öğretmen sandığı ve oturuşunu beğenmediği muhabiri azarlaması büyük tepki toplamıştı. Yorumsuz, yorum yapmanız ve düşünmeniz için yazıyorum, birlikte düşünelim, neden bu ego? Neden bu kibir?
Mir Murat Demir
Yorum Yazın