Anlıyor insan, anlıyor da çok defa iş işten geçince, pişmanlıklar ve keşke demelerimiz zirveye yerleşince. Doğru kararı vermek en güzeli iken, en harika kazanım iken, zamanı geçtikten sonra, zamanı geri çevirmek mümkün olmadığına göre, eyvahlar sarar her yanımızı ki, ne çare.
..
Horoz her sabah âdeti üzere ötüyormuş.
Bundan rahatsız olan sahibi bir gün horoza demiş ki;
" Her gün ötmenden rahatsız oluyorum, bir daha ötersen keserim seni "
Horoz üzülmüş fakat canından olmamak için “ötmeyi bırakmış ve şöyle düşünmüş"
“Bir ben ötmesem ne olacak, bir sürü horoz kardeşim var”
Bir süre sonra sahibi yine gelmiş ve demiş ki;
" Eğer tavuk gibi gıdaklamazsan seni keserim"
Üzülmüş hem de çok, fakat başka çaresi olmadığını düşündüğü için gıdaklamaya başlamış. Yani canını kurtarmış!
Aradan biraz zaman daha geçmiş ve bu kez sahibi demiş ki; "Hiç bir işe yaramıyorsun, eğer tavuk gibi yumurtlamazsan seni keserim"
Horoz hüngür hüngür ağlamaya başlamış ve demiş ki
"Keşke öterken ölseydim, öldürseydi"
..
Karar almak ki her zaman hayatın akışı içinde gerçekleşen basit ve kolay bir eylem değildir. İnsan karar alırken kendi hayatının tümünü, kendi yaşam süresi dışında ki zaman dilimlerini de görmeli, irdelemeli, değerlendirebilmeli. İnsan karar alırken kararı sonucu tüm etkileşimleri ön görebilmeli. Mesele sadece ölüm değil ki, insan ve tüm canlılar ölüyor, ölecek. Bilim kurulları dönem dönem değişiklikler yapsa da dünyayı bir milyon ikiyüzbin canlıyla birlikte paylaşıyoruz, denizler, okyanuslar, atmosfer berisinde ki gökyüzü dâhil. Yedibin yıllık yazılı tarih ve ellibin yıllık canlı yaşamı varsayımıyla yine biliyoruz ki ölümsüz hatta binlerce yıl yaşayan canlı yok. İnsan canlılar içinde en özgün yaratık ise, akıl ve hafıza sahibi ise, hatırda, hatıralarda yaşayacağı düşüncesine hâkim ise, doğru, ilkeli yaşamak, anılmak, ne büyük kazanım.
Neden ve niçin saklanıyoruz, niye günü birlik bahanelerle, sığıntı sebeplerle kendimizden, kişiliğimizden taviz verip yaşama sıkıca bağlanıyoruz ki? Her şeylere yalan desek de, rüya, düş tanımlamaları ile kendimizi teselli etsek de, tek ve mutlak gerçeğimiz var, ölüm.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın