Neden nefs?...
Önceki yazımda bitmemiş olan bağımlılıklar konusunun temeli ve çözüm noktası olduğu için. Bir çoğumuzun da bildiği üzere nefs ve mertebeleri vardır. Bağımlılıklarımız bu mertebelerin birincisi olan nefs-i emmare'de kalışımızın sebebidir. Nefs-i emmare de kalan kişiler arzu ve istekleri doğrultusunda hareket eder.
Aslında bağımlılık bir problem değil. Gerçekte çözüm bulma denemeleridir. Neden kaçtığın, kendinle başbaşa kalmaktan neden korktuğun, yüzleşmek istemediklerini bilerek farklı tercihlerin sendeki vazgeçilmez hallere dönüşmesi. Bir çoğumuz, içindeki acıyı acıyla bastırma (kendine ve başkalarına acı çektirme) yöntemini tercih ediyor. Bir başka deyişle bağımlılıklarımız; bazı amaçlara geçici rahatlama sağlamak için hizmet ediyor. Ve bu durumun sonucu kötü olsa bile vazgeçmeme yani nefs'e yenik düşme gerçekleşiyor.
Nefs'i burada terbiye ve dizginleme yöntemleri başlıyor.
"HAYAT KOLAY OLMAMALI.
BAZEN MUTLU
VE BAZEN DE ZOR ZAMANLAR.
AMA HAYATTA HER İNİŞ VE ÇIKIŞTA
BİR DERS ALMALISIN
VE BU SENİ GÜÇLÜ KILACAK..."
NEFS'İN KÖLESİ!!!
Deneyimlediğimiz duygusal acılar var. Ve bu duyguları bastırmak, yerini doldurmak için kişiler ve maddelere tutunuş halleri.
KAYBEDİYORUZ ZAMANI!...
Ezbere hayatlar yaşamaya başlıyoruz. Tıpkı zincire bağlanmışızda kendi etrafımızda dönüp duruyoruz gibi.
EYVAH YAŞLANDIM...
"Hiç bir şey, acı içinde bir hayatın izlerini insan bedeni kadar gözler önüne süremez." Çünkü insan içeride ne yaşıyorsa fizyolojisi üzerinde de etkisi oluyor. İçeriyi ve dışarıyı birbirinden ayrımazsın. İçimize dönmek derken anlatmak istediğim...
NE DÜŞÜNÜRSEN OLUVERİRSİN. HİSSETTİĞİN HER ŞEYİ ÇEKERSİN. HAYAL ETTİĞİN ŞEYİ YARATIRSIN.
KENDİNİ MUTLU ETMEK İÇİN İYİ BİR İNSAN OL, BAŞKALARINI DEĞİL.
İçerideki 'BEN" i şifalandırmakla başla.
Bunu yaparken dikkat etmemiz gereken en önemli şey; Nefs-i levvame denilen mertebede kendini sorgulama kısmı. Kendine ( içeride ve dışarıda ki haline ) yaptıklarını değerlendirirken ayıplama ve kınama boyutunda dengeli olmak.
Hayatta herşey başımıza gelebilir, fakat başımıza ne gelirse gelsin, onu ilk başta kabul edebilmemiz gerekir. Tevekkül nesf ile mücadelenin en büyük savaşçısıdır.
RUH TEVEKKÜL SEVER , NEFS SABIRSIZLIK.
Büyüklerimizden öğrendiğimiz; acele işe şeytan karışır.
NEFS ŞEYTANIN İRADEMİZİ YÖNETİŞİ.
Sabreden derviş muradına ermiş.
TEVEKKÜL İÇİMİZDEKİ ALLAH'IN KENDİNDEN BİZE BAHŞETTİĞİ RUHUN BİLGELİĞİ.
Bağımlı kaldıklarının elinde oyuncak olmak yerine, ihtiyacın olduğunu düşündüğün de senin kullandığın ve görevini bitirdiğinde yerine bıraktığın şeyler olsun.
"Tevekkül ve nefs"
Terazinin iki tarafı gibidir.
İçinde 'Hak'ın terazisi varsa!. Yere sağlam basarsın. Toprakla temasın ne kadar fazlaysa yaradılışın mantığı içeride o kadar tezahür eder. Terazinin yukarı kısmında olanlar; ego ve kibirle sana yukarıdan baksalarda!!! Bil ki sen aşağıda ( tevazu ve hoşgörü ile ) terezanin aşağıdaki kolunda durduğun için aslında onlar yukarıdalar. Herşey seninle başlayıp seninle biter sözünü hatırla.
HAYAT TERCİHLERİMİZ DOĞRULTUSUN DA BİZE YÖN GÖSTERİR.
İYİ BİR İNSAN OLMAK:
BU HER ZAMAN İYİ ŞEYLERİN BAŞINA GELECEĞİ ANLAMINA GELMEZ. AMA BİR GÜN YAPTIKLARIN SANA GERİ GELECEKTİR. (TEVEKKÜL)
İYİ OLDUĞUNDA KİMSEYİ KAYBETMEZSİN
AMA KÖTÜ İNSANLAR SENİ KAYBEDER.
Uzaklaşamadığınız size zarar veren herneyse!...
Sen kendine değer verdiğinde senden gidecek.
Çabasızlık içinde caba...
Kimseden bir şey bekleyerek yaşama.
Her şey senin elinde. Beklentilerimiz de kendimizin neler yapamadığını görebilirsek beklentilerimiz de o derece de azalır.
Ben yine örneklendireceğim.
Topraktan yaratıldık... Kendimizi cam bir sürahi gibi düşünelim. Nesf'in içinde barındırdıkları; kin,nefret,hırs,öfke,gurur, küfür vs... yani karanlık tarafımız ( çamurlu su). Ruh'un içinde barındırdıkları; sevgi, hoşgörü, sabır, tevazu, ihlas vs... ( temiz su)
Dışarıdan kabul ettiğimiz güzellikler de çiçeklerimiz olsun. Nefs'in fazla olduğu vazoda ruh çöker küçülür ve yok olacak hale gelir. (ruhunu kaybetmiş dediğimiz durum ) Bu vazoda ne çiçek yeşerir, nede hiç bir çiçek (güzellik) o vazoya girmek isteyecektir.
Nefs'i terbiye;
Duymak istediklerini ve sana yapılmasını istediklerini karşıya da söyleye biliyor ve yapabiliyor musun?....
MASAYA NE KOYARSAN ONU YERSİN!..
NEDEN BİR ZİYAFET ÇEKMEYESİN.
KENDİNE SUNDUKLARINI GÖRENLER SANA GELİRKEN AYNI DEĞERLERİ SUNMAYA ÇABA GÖSTERİRLER...
Not: kendine değer verdiğinde, güzellikleri yaşamak istersin. Güzellikler sabırla olur. Sabırla tevekkül ortaya çıkar. Tevekkül edene nefs hükmedemez. Nefs terbiye olduğunda bağımlılıklar ortadan kalkmaya başlar................. sonra!!!
SONLU OLAN HERŞEYE SAPLANIP KALDIĞIMIZ BU HAYATTA; SONSUZUN İÇİMİZDE OLDUĞUNU BİLMEDEN ÇIKIP GİDİYORUZ KILIFLARIMIZDAN...!!!
Çok manalı yazı ellerine yüreğine sağlık
Melahat Çetin
18-11-2022 11:32