KEŞKE

Bir çok kişinin sorduğu soru üzerine bu yazı. Meditasyon gerçekte nedir?.. Nasıl yapabilirim?..

 Öncelikle.

Zor bir süreç gibi görünse de, Allah 'ın bizlere bahşettiği içimizde ki o mükemmel gücün her şeyin üstesinden gelebilme becerisine inan ve güven.

 Bu sebepten 'keşke'

 Keşke demek an'ı kaybetmek demektir.

An'da olduğumuz zamanlarda bilinç, geçmişle yaşadığımız her 'an' da bilinçaltımız devreye girer.

Bilinç; şimdi ki zaman da kullandığımız, an'ı kontrol ettiğimiz ve değerlendirdiğimiz beyindir. Bilincimizin doğru değerlendirme yapabilmesi, farkındalıkla kontrol edebilmesi ve düşüne bilmesi için  bilinçaltını kontrol etmesi  gerekir.

Bilinçaltı; duygularımız, tüm geçmiş hafıza ve yaşamımız için gerekli tüm deneyimlerin kayıtlı olduğu beynimizdir.

 Keşke dediğimiz anlardan kurtulmak için gerekli olan, kurtulduğumuzda gerçekten yapabildiğimiz bir pratiktir meditasyon.

 DÜŞÜNCE VE SESİZLİĞİN BİRLİKTELİĞİ.

 Bilinçaltı için zaman kavramı yoktur.

 An'ı kaybetmemek ve içsel dönüşüm için; bilinçaltındaki kayıtların, bilinçli halimize önderlik, deneyimsel beceri ve ders alınmış tecrübeler olarak sunulmasını sağlamaya çalışmak gerekir.

Yine örnek ile anlatacak olursam; bilinç atını bir bulut olarak düşünelim. Kayıtlı duygular ve eylemlerle dolu. Bilincin açık olduğu bir 'an' dasın hava güneşli ve pırıl pırıl herşey çok net bir 'an' bilinçaltından gelen duygu bulutları ile her yer karardı. Geçmişten gelen duygular, düşünceler sağanak bir şekilde üstüne üstüne geliyor, günün tüm güzelliği, güneşi, temiz havası, belki yeni keşfedeceğin şeyler bir 'an' da görünmez oldu.

 Geçmişimizle bağlantılı tüm kayıtlar ( iyi, kötü), belki bir çoğu, belki biri, bizi an'ımızdan alıkoyan ve her kendini hatırlatışında kendimizle buluşmamıza engel olan konuları içerir.

Bu durum gün içerisinde de farkında olmasak ta defalarca yaşadığımız bir durum. Tv seyrederken, bulaşık yıkarken, yemek yerken, birileri ile sohbet ederken vs...  Düşünsene tam birisi ile derin bir sohbet içerisindesin o sırada bilinçaltı çağrışım yaptı ve sen artık orada değilsin. Hepimizin başına gelmiştir.

Pardon en son ne demiştin?..

Çok tanıdık geldi değil mi!..

İşte meditasyon tamda bunu sağlamaya çalışan, sağlandığında da her şeyden keyif almanı sağlayan bütünlemedir.

An' da kalmayı öğrendiğimiz ve an'ı hakkıyla yaşamamız için...

Ne yaparsan yap o an'ın hakkını ver.

 Bir rivayete göre:

"Peygamber Efendimiz sav. Demiş ki iki rekat namaz kılan ve namazda hiçbir şey düşünmeyene iki hırkamdan birini vereceğim."

An'ın hakkını vermek gerçekten önemli .

 Özetleyecek olursam. Sakin bir zihin seni kendine yaklaştırır.

Kendin ile bağlantını sağlamak için ;  öze dönüş dediğimiz yolda önüne çıkan tüm engelleri önce anlayarak (anlayış sağlayarak), sendeki etkilerine ( alışkanlıklar, korkular, duygu karmaşası, heyecan vs...) bakarak çözümlemeye çalışmakla başlayacağız . Bunun için en önemli şey sebat etmek. Son sürat giden bir arabayı bir anda birinci vitese düşüremezsin. Yavaş yavaş düşürmen gerek...

Sabır ile koruk üzüm olurmuş.

 Mevlana; Sabır, insanı maksadına en tez ulaştıran kılavuzdur.

Sabır öyle bir iptir ki; sen kopacak sanırsın, o gittikçe güçlenir. Sen bitecek sanırsın, o gittikçe çoğalır.

 "Deneyim alanın için içsel dinginlik oluşturman gerek... İçsel dinginlik oluşturman için, zihnini sakinleştirmen gerek...

Ancak zihin sesleri durdurduğunda, kalbinin sesini duyabilirsin.

Gözlemleyip, sakinleşmek için kendine zaman tanı!.."

 Bu aşamaları yapamaya başladıysan kendine hoş geldin...

Nefsine ağır gelen; sahiplendiklerin, bağımlıkların ve şartlanmalarının senin hayat tiyatronda geçici figüranlar olduğu bil. Hayat tek kişilik bir tiyatro sahnesi.

Bir sürü izleyicinin olduğu sahne de sevginin ve gücün tek kaynağı olan yaradanı hissettiğin tüm an'larda seyircilerde sana sahnede eşlik eder.

Yalnız hissetmenin; kendini yaratandan ayrı görmenin sonucu olduğunu bilmelisin. Çünkü sende olduğu gibi yaşayan her canlının içinde yaradanın parçası tezahür eder.

Kendine döndüğün yolda buluşacağın tek gerçek 'O'.

Bütün güzellikleri, saflığı içinde bulunduran "seni" görmek ne kadar zor olabilir?..

Şimdi bilincinle sessiz bir yere otur. Ziyaretçi bulutları dağıtacak (zamanla yok edecek) an'dasın!..

Çabasızlığın içinde rahatlığı hissettiğinde özgürleşeceksin.

YAPABİLECEĞİN EN İYİ ŞEYLERDEN BİRİ.

KENDİNE İYİ DAVRANMAKTIR.

MÜKEMMEL OLMAK ZORUNDA DEĞİLSİN.

TEK YAPMAN GEREKEN ELİNDEN GELENİN EN İYİSİ.

ÖĞRENMEYE DEVAM ET.

DENEMEYE DEVAM ET.

VE KENDİNLE DOST OL.

SEV VE UNUTMA...

 KENDİNE HATIRLAT!..

 Kural bir: herşey yaşandı ve bitti.

Kural iki: herşer bir sebepten olur.

Kral üç: herşey tecrübeye dönüşür.

 Kural dört: hiç bir şey sonsuz değildir. (yaşatmak ve bitirmek senin elinde)

Kural beş: sen neye dönüşür ve düşünürsen aynı enerji alanındakiler seninle aynı yolu yürür.

Kural altı: gördüğün herşey aslında sensin.

Ve

Kural yedi: sen gerçekte kimsin?..

 Bilinçle oturduğun her koltuktan bilge olarak kalkarsın...