Pilav üstü döner gibi, severim de, ikisi bir arada daha lezzetli gelir bana. İnsan olarak yaratılmışız madem, ne katabiliriz, ne ekleyebiliriz. Adam olmak, insanız madem adam olmayı da eklesek ne güzel, ne şık olur değil mi? Adam olmanın da o kadar çok tarifi var değil mi? Aslın da karışık, çelişkili hiçbir hali yok, açık ve net. Aklımızla ve yüreğimiz en doğru şeklini bize düşündürecek ve yönlendirecektir. Kısa süre sonra, ego ve kibirden, önyargı ve diretme hallerimizden arınmış bir hale ulaştığımız da ‘’NASIL BAŞARIYORSUN ADAM OLMAYI’’ sorusuna muhatap olmaya başlayacağız. Kibir yapmadan, şımarmadan mutlu olmayı başaracağız.
Ayrıntılarda saklıdır özellik ve güzellikler, kabulümüz. Adam olmak içinde ana hatları kaçırmaz, ana kuralları hakkıyla uygular isek sorun yok. Güncel hayatımızdan, adamlıktan hatta insanlığımızdan uzaklaştığımıza dair birkaç örnekleme yapmak isterim. Hangi din, hangi inanç içinde olursan ol, hangi etik kuralları benimsemiş halde isen, kabul gören ve insan vicdanında reddedilenler vardır. Henüz ergen dahi sayılamayacak yaşta olan çocuklarla evlenmek nedir? Aile kurumunda erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi ya da bir kadının birden fazla erkekle evlenmesi iğrençlikten başka bir tarifle tanımlanabilir mi! Kadın ve erkek cinsiyet farkı dışında, ikinci sınıf insan gibi kategorize edilip, taciz, aşağılama, toplum dışına öteleme, sosyal yaşantı içinde yer vermemenin akılcı bir açıklaması olabilir mi? Kadını toplum içinde olma mecburi hallerinde dahi kara çarşaflara sarmak, insan dışı yaratık muamelesi yapmak ne kadar medeni ve ahlaki. Akıl ve beden emeği sarf etmeden birinin kazandığını diğerinin legal ya da illegal yollardan sahip olmaya, elde etmeğe çalışması ‘’HIRSIZLIK’’ dışında nasıl tanımlanabilir ki! Ülkemiz ve idare şekli demokrasi iken kendi yoz bakışımızla, karşı cinse sadece dişi haliyle bakmak, tacizler uygulamak, fiili ya da lafla, iftiralarla saldırmak, insani mi, adamlık mı? Yaratılmışız, ALLAH bizleri insan olarak var etmiş madem, adam olma mücadelesinden de vazgeçmeksizin devamlı kılmak zorunluluğumuz vardır.
Hangi coğrafyada olursa olsun, kabul görmeyen hal ve davranışlardan sıyrılır isek, göreceğiz ki adam olma konusunda daha hızlı ilerleme sağlayacağız. Dünya dışında yaşam alanı bilmiyoruz, dünyadaki tüm toplumlara karşı insan olma dışında adam kimliğimizle nam salacağız. İlahi dinler ve diğer azınlık inanışların ortak olduğu kurallar çok açık ve nettir. Her yaratılan insanın yaşam ve emek hakkı vardır.
Ortak kabul gören etik kurallar vardır. Kişinin aksi bir tezi kabul görmedikçe tüm dünya insanlarının ana hatları ile kabul ettiği bu kuralları fiilen uygulamak ve karşı duruşların karşısında durmak ise adamlıktır.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın