Sadece iki kelimeden ibaret değil, o kadar çok kelimeyi farklı manalarda kullanıyor, yazıyor ya da dile getiriyoruz. Konuşurken ya da yazarak yaptığımız bu yanlış, hatalı hal, doğru yazılan ve doğru ifade edilen konuşmalarda, beyanlarda da anlarken, okuyup, dinlerken yaptığımız hatalardan. Yaşarken, hani teşhis ve tedavi gibi, tedavinin doğru olmasının ilk adımı teşhisin doğru olması gerekliliği şarttır. Teşhis doğru ise yine bitmedi, tedavinin de doğru olması gerekliliğinin şart olması da gerekir. Bazılarımızın birkaç saat içinde bazılarımızın birkaç günde farkındalığı gerçekleşiyor ve en berbat olanı ekseriyetimizin farkındalığı hiç gerçek olmuyor.
Olasılık hesabını matematiksel olarak formüle edip rakamsal karşılıklarını çıkarmak ihtimal dâhilinde de, ihtimal de süreçle at başı yarışıyor, ihtimal ve olasılık hesabı sürekli değişen durumları rakamsal karşılıklarını bulmanın bilimsel bir karşılığı ve izahı olmadığından, belki ve şans kelimelerinin arkasına saklanırız. Ne için, neler için “olabilir” deriz? Olabilir diye belirginleştirdiğimiz işlevlerin on yıl öncesinde, elli yıl öncesinde olmaları ihtimal dâhilinde dahi değillerdi, biliyoruz. Karıştırıp karmakarış hale getirirsem ben de meramımı anlatamam siz değerli okurlarımda çıktı alamayıp, manalandıramaz, değil mi?
Tam olarak anlatmak istediğim de bu zaten, konuşuyoruz, yazışıyoruz da, farklı anlamlar yükleyerek, farklı anlamlar çıkartarak. Türkçe dilimiz, ortak dilimiz, şive ve lehçe farklılığı tamamıyla konumuzdan farklı. Kullandığımız kelime ifade ettiğimiz kelime ile eşleştiriliyor ise, ekseriyetle farklı şive ve lehçede olsa da anlaşılır. Beynimizin kelime anlamı için kendi datasında ki anlamıdır önemli olan. Gelenek, görenek, anane, gibi farklılıklarımız olsa dahi ortak bir kültüre sahipsek, aynı temel cevherden besleniyor isek iletişim kurmamız da anlaşmamız da mümkündür. Gelenek, görenek, töre, ananelerimiz aynı olsa dahi kültür farklılığımız var ise açı geniş ise konuşuruz, iletişim kurarız, sohbetler ederiz de, anlaşmaya varabilir miyiz, ihtimal dâhilinde olasılık dışıdır.
Buraya kadar okudu iseniz aklınızdan şu düşünce geçmiştir “ne çok saçmalamış”. Bu düşüncenin geçmesi, ihtimaldir, bu düşüncenin geçip geçmediğine dair rakamsal bir veriyi ortaya koyabilmem ise kimlerin okuduğunu bilmemle mümkündür, olasılıktır.
Yormayacağım, okurken de konuşmaları dinlerken de çoklu manalar ve anlamları ile var olan dilimizi ve Türkçemizi bilin yeter. Günlük hayat akışımız içerisinde birçok diyalogda küçük eksiklikler ve yanlış anlamalar, yanlış ifadeler kendi içerisinde hal yoluna konulur da, politik dil, reklam dili, pazarlama dili, tamda bu zaafımızı bilir gibi hareket ederek kullanılıyor ki, bu ayrıntıyı bilelim.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın