yağmurda ıslanmış toprakta ince gövdesi
incecik dalları.. zeytine benzer; dikene benzer, açık yeşil sarıya çalan bir nebze...
ıslak toprak kokusu yağmurlu
açık yeşil, sarı yeşil, yosun yeşili,
ambere benzer, saflığa benzer,
yüzlerce kokunun karışığı kokulu, iğde kokulu kadın..
---- iğde dikin mezarımın başucuna; derdi
sevmiyorum kara kara çamları, iğde kök bulsun mezarımın başında
benim gibi ufak tefek; incecik gövdeli;
metrelerce uzaklara esintilensin kokusu;;; kokum...
illede iğde...
yaprak kadar ince pembe dudaklı zarif kadın...!!!!
bembeyaz olsun mezarım; buz gibi mermerden... derdi
ince pembe tenli; hassas ruhlu kadın...
vasiyetiydi
bir İğde
birde bembeyaz mermerden mezar...
yüksük yüksük saçlarını verdi toprağa,
iğde kokulu kadın
pembe beyaz tenini,
incecik narin parmaklarını,
küçücük prenses ayaklarını
ve gül goncası yanaklarını....!!!
iğdeler utandı...kupkuru kurudular baş ucunda
tekrar diktiler; yeniden bir iğde fidesi
ara ara suladı mezarlık bekçisi
tutmadı iğde fidesi, yine kurudu kupkuru...
iğde utandımı kokusundan...!!!???
yoksa toprak;
------ senden daha güzel koku; bağrımda mı dedi iğdeye...
???
tutmadı iğdeler
tututramadılar, tutmadı ,kokmadı....
toprak ve koynundaki narin kadın üzerinde bembeyaz mermer...!!!
Selam Sevgi ve Saygılarımla
Araştırmacı Yazar
Nazende Kaya
Yorum Yazın