Üçüncü çeyrekte yaşamım devam ede dursun, her gün öğrenmeye, öğrenmiş olduklarımı da test etmeye devam ediyorum. İyiler kötü olabiliyor, kötüler de iyi olabiliyor, heyecanlılar sakin, sakinler de heyecanlı olabiliyor. Neşeliler durgun, durgunlar da neşeli olabiliyor. Çevik, atak, tez canlılar zamanla kabuğuna çekilip çokça sakin bir hayata geçişi gerçekleştirebiliyorlar. Dünya yansa umurumda değil modun da ki uyuşuk tiplerde cıvıl cıvıl bir yaşam sitiline geçiş yapabiliyorlar. Devamı sizde, düşüncelerinizde, düşlerinizde, hayata dair görüp izlediğiniz insan tipi ve modellerinde, katkısız saf değerlendirdiğiniz kadar, insan ki değişkendir, ekseriyetin kabullendiği bir tez olmasa da insan değişir, bazısı gün be gün daha iyi daha doğru olana erişir, bazısı her gün kepazeleşir, yer yurt zaman tanımaz, edepsizleşir. İnsanız ve olası değişimlere de beklenti içerisindeyiz, çevremizde ki insanlar için de tüm insanlar içinde.
İflah olmaz, yer, düzen, sistem bilmez, disipline edilmez olarak gördüklerim, izlediklerim var ki, en tehlikeli insan yapısını sahiplenmiş, gelgitleri bitmiyor, anlık köpürüp anlık hanımefendi, beyefendi oluyor. Zarif, naif, seviyeli, tutarlı diye öngörüde bulunduğumuz, vur kafasına al ağzından ekmeğini dediğimiz insan daha yarım saat geçmeden marketteki kasiyeri boğazlamış nasılda bağırıyor, domateslerini tartarken neden sormadan kasa kenarındakini benimkilere karıştırdın diye. İnsan değişkendir, yıllardan bu yana bu savı dillendirir yazarım. Tuhaf olan, farklı olan anlık gidiş gelişler, anlık şekil, anlık kabuk değiştirmeler.
Modern, çağdaş hayatı benimsemiş bir insan farklı bir zaman diliminde kendi köşesine, inzivasına çekilip yaşamını bu şekilde devam ettirebilir. Varla yok arası sessiz sakin yaşayan bir insan kırklı ellili yaşlarından sonra çılgın hızına yetişmenin çok zor olduğu bir aktiflik içine girebilir. Camii hayatından bar hayatına, iş hayatından mevlevi yaşantısına, paracı tutumdan bonkörce tercihlere, kıskançlıktan mülayim hale, insan zamanın getirdikleri, yaşattıkları, gösterdikleri ve doğal olarak insanın okuyup izleyip edindikleri bilgilerinde katkısıyla değişim olur ki, bilimsel bir süreçtir, çoğunlukla olumlu, pozitif değişimler gelişim olarak değer görür. Tersine, aksi, negatif olarak değişimlerde mümkündür, yanılma, kanma, etkisine girme gibi değerlendirilen, yüzde hesabında kaale alınmayacak bir orandır.
Tüm değişimler çok hızlı bir süreçte oluyor ve gerçekleşiyorsa, süreç ve yerin ehemmiyeti yoktur, daldan dala mantığıyla bir yol edinilmiş, akıl ve bilinç devre dışı bırakılmıştır. İflah olmaz diyerek tanım getirdiğim, istikrar ve tutarlılığın hiç olmadığı, halen hazırda ne kadar iyi ve güzel, doğru haller sergilese de on dakika sonrasının ne olacağı belirsizdir. Bu yapıda ki insan türü, bu yapıda ki yaşamı tercih etmiş insanımıza diyecek sözümüz yok elbet, yaşam kendi yaşamı, tercih ve doğruları da kendisi belirleyecek. Zor, sıkıntılı, tehlikeli, tutarsız bu insan yapısı toplumun yönetim birimlerinde, karar ve kural belirlemede yetkili ve yetken kılınmışsa, bir ailenin yönetiminde dahi ciddi tökezlemeler olabilecekken, iflahsız bir süreç, sürecin müdahillerinin vah haline.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın