İnsanız, görüyoruz, duyuyoruz, dokunuyoruz, tadıyoruz, kokluyoruz, çok iyi, aklımız da var, sanırım tek kötü olan, eksik kalan, yetersiz olan, idrak edemiyoruz yani anlamakta eksik kalıp yetersiziz. İdrak etmek aklımızı gereğince kullanıp anlamak, kavramak, algılamaktır. Anlayıp, kavrayıp, algıladığımızda otomatikman belleğimizde tetikleme olur ve sonraki kapılar açılır ve beynimizde sorgulamalar başlar. İdrak etmek akıl sahibi olan insanın muazzam bir kazanımı ve elde etmiş olduğu seviyedir.
İdrak etmenin muazzamlığını belirtmiş olmamla birlikte çok kötü bir yanı da var, idrak edebilme seviyesini yakalayabilmiş insanlar idrak etmekten yoksun, eksik, yetersiz insanlarla bir arada yaşamanın eziyet ve zorluğunu yaşarlar. İdrak etmekte yetersiz insan topluluk halinde yaşadığımızdan, idraki muazzam olan insanlara da negatif etki eder, baltalama yapar, toplumsal ortak kuralların sürekliliği devam etmez, insanların etik ve insani davranış ve yaklaşımları eksik ve yetersiz olur. İdraki yetersiz insanların varlığı yaşamın etik ve insani davranışların eksik olması durumu ve tanımı en iyimser, pozitif şeklidir, öyle ki bazen saçma salak hareketler ve davranışlar silsilesi tüm insanları da etkilemektedir.
Yaşadığımız köy, kent, ülke, dünya, nasıl ve ne şekilde olursa olsun, iyi ve güzel olan her şey idraki yüksek insanların sunumu, buluşu ve başarısıdır aynı şekilde saçmalıklar silsilesi kararlar, savaş ve terör hareketlerinin de idrak edememiş insan ya da insanların marifeti olduğu gibi.
İdrak edemeyen insan, insanlıktan yana, insanlığın faydasına ve pozitif yaşamsal döngüsünden yana her proje ve her adıma karşı dururlar. Erişmek, kavuşmak, algılama eksikliği yani idraksizliğin açılımı insanların yaşamlarını geriletir, en iyimser anlatımla yerinde saydırır. Halen hazırda milenyum çağındayız, bilim ve teknolojide yakaladığımız seviye ortada iken, ters mantıklı bir düşünme hali gerçekleştirelim, idrak edemeyenlerin yaklaşımları ve durdurmaları, baltalama ve cezalandırmaları, yakıp, yıkıp, yasaklamaları olmasa idi yakaladığımız seviyenin iki katına, üç, beş katına da ulaşmamız mümkün olabilirdi.
Böylesi bir konuyu yazımın teması haline getirmeye uğraşırken, ben idrak edebiliyor muyum? Okurum, güzel insan, idrak edebiliyor musun? Soruların cevabını kendi adıma da sizin adınıza da cevaplayayım, idrak etmekte zorlandığımız, anlamakta, algılamak ve kavramakta yetersiz kaldıklarımız oluyor elbette, dimağımızda şöyle bir kanaat oluşmuş, eksik ve yetersiz kalsak da, bilim, sanat, kültürel çalışmaların ve çıktılarının karşısında durmuyor anlayıp, kavrayıp, algılamak için mücadelemize devam ediyoruz.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın