Ne kadar samimi!..
İçimden geldi!..
İnsanların saflığı ve dürüstlüğünün ifadesi olarak kullanılan bu sözcüklerin gerçekte manasını belkide bir çoğumuz bilmeden ama yine içimizde hissederek kullanırız. Hayat dediğimiz şey; içimizdeki özü hapsetmekte olan beden kılıflarımızdan başka ne ki?..
Çok konuşulan ve şuanda da bir çok yerde kişiler tarafından dalga bile geçilen enerji boyutu ile başlayayım. Kabul etsen de etmesen de yeryüzünde bulunan ve hatta evrenin tamamında olan enerjinin var oluşu. Çok uzağa gitmeden kendimiz üzerindeki gerçekle yüzleşelim. RUH dediğimiz şey beden içerisinde var olan bir enerji ve bu enerji bedenimizi terk ettiği anda yaşam sürecinin bitişi demek. Bugün de kullandığımız "can" kelimesi aslen Farsçadan Türkçeye geçmiş olup "ruh" manasına gelmektedir. Yunus Emre'nin şu meşhur mısraında geçtiği gibi: "Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil."
"TEN FANİDİR CANLAR BAKİ"
Öyle ise bu enerjinin bir kaynağı ve geldiği bir yer. Bebek ve çocuklar için hep kullanırız; ne kadar saf ve masum, bazen de büyükler için, çocuk gibi saf terimlerini .Bilinçsizce, çocuk gibi... Bilinçsizce dediğimiz; bilincin kayıt almadan önce ki öz halidir. Bu aptallık değildir. Düşünme eylemi bilinçaltına danışma sonucu beden üzerindeki deneyimlerin verdiği tepki ve tecrübe ile harekete geçme biçimidir. Zor olan ise bilinçsizce ve bilinçli bir şekilde hareket etmektir.
Nasıl yani!.. mi?..
İçinde bulunduğun beden ve bilinci kullanarak ( kontrol mekanizması olarak) öz form ile yani can ile bağlantı kurmaya çalışmak. Sahip olduğumuz bu beden ve aklının da sana hizmet ettiğini bilerek. İşte gerçek burada anlatılıyor bize aslında.
İçimizdeki ruh o kadar temiz ve saf ki... bizler daha sonrasında bedenlerimiz ve bilinçlerimize işlediğimiz kayıtlarla kapatıyoruz o saflığı. Ruhu kötü derler!.. o kadar yanlıştır ki bu cümle...RUH içimizdeki saflıktır kötü olan şey düşünceler ve eylemlerden oluşur. İçten yapılan tüm eylemlerin saflığını hepimiz çok iyi bilir ve hissederiz. Nörobilim der ki, insan doğru, tutarlı ve sağlam karar ve tercihlerde bulunamaz zira insanın içindeki ben (bilinçaltı) nasıl yetişmişse, nasıl öğrenmişse ona göre karar verir...
BİLİNÇ GÖRDÜĞÜNÜ, KALP HİSSETTİĞİNİ BİLİR
İçinden gelen herşey menfaatten uzak çıkarsız, beklentisiz yaptığın şeyler iken, bilinçli yaptığın her eylemde sonuç istemi yani beklenti vardır.
Ruh'un içinde yanan bir ışık olduğunu düşün!.. ki bence öyle.
İçinin güzelliği yüzüne vurmuş, yüzünde nur var sanki vs...
Bu sözlerde boşuna söylenmedi.
Bilinçli yapılan her kötülükte o ışığın üzerine siyah bir leke sürülüyor ve zamanla kararan bir oda... Yüzünde nur kalmamış. İçindeki kötülük yüzüne yansıyor. Vs...
Buraya kadar, bu kadar çok örnek vermemin tek sebebi şu ki aslında içindeki özün senin tek gerçeğin oluşu ve ona ulaştığında dışarıda olan herneyse gerçek sebebini ve amacını bilerek tutunmadan ilerleye bileceğini öğrenmiş olacağımızdır . Bu kısımda şunu düşünmenizi istemem!.. içerideki ve dışarıdaki birbirinden ayrı değildir. Birine tutunup diğerinden vazgeçmek -de değil... yüzünün güzelliği ve çirkinliği ile ilgili hiç değil... çünkü çirkinlik diye adlandırdığımız şey bile bizim içerideki ile nasıl baktığımızla alakalıdır.
“Bir ben vardır bende benden içeri"
“Bırakın yok olsun tüm âlem, bir tek hikmet kalsın, bir tek hakîm, bir tek ben!”
"İÇİ DIŞI BİR"
Zamanla uyumlandığımız bu dünyanın inandığımız gerçekliği ile içimizdeki özün gerçeğini unuttuğumuz bir hayat dilimi içerideyiz.
Sezen AKSU' nun şarkısındaki şu söz o kadar anlamlı ki..
Gelsin hayat bildiği gibi gelsin.
İşimiz bu, yaşamak.
Unuttum bildiğimi doğarken,
Umudum ölmeden hatırlamak.
Ruhun kaynağından ayrılmadan önce bildiği ve gördüğü tüm gerçek ulaşılması zor bir kayıt defteri gibi sabır ve anlayışla ulaşabileceğimiz bir gerçek. Kendimizi keşfetmekle çözülen düğümler, yürüdüğümüz yoldaki taşları tek tek ayıklayıp kendi yoluna ışık olmak gibi kıymetli.
Zira Barış MANÇO' nun şarkısındaki şu sözlerde de geçiyor olması çok manidar.
O’nu düşün O’na sığın O senden öte benden ziyade.
KENDİNİ İDRAK EDEMEYEN İDRAK EDEMEZ BAŞKASINI...
Ararsan Mevla’yı kalbinde ara
Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir.
Eğer bir mü’min kalbini kırarsan
Hakka eylediğin secde değildir.
Yunus Emre
İçimizin aşkı bulduğu ışığıyla yoldaş olduğu güzel günlere...
İÇİMDEN GELDİ VE YAZDIM.
Habercaddesi'nin gurubunda yazınızın anonsunu gördüm ve tıklayıp okudum. Yani son üç yazınızdan beri takip etmeye başladım. Çok başarılı bir kalem yüreğinize sağlık Derya hanım,artık takipçinizim.
SALİH GÜNDOĞDUR
25-12-2022 23:54