İyi kötü, neler yaşarsak yaşayalım limitli, sınırlı, çerçeveli, hudutlu, bilinçli olmamız halinde, akılla mantıkla fikir yürütmemiz halinde başarılı da oluruz mutluluğu da yakalarız, ekseriyetle budur, böyledir. Günübirlik tüm yaşadıklarımızı gözden geçirip düşünelim, az yemek de hatalı çok yemek de, az su içmek de çok su içip limiti geçmek de. Limit çizgilerinin yaşamsal olanlarının bazısı yaratılışımızda benliğimize iliştirilmiş, pek çoğunu da yaşadıkça, deneyimsel olarak öğreniyoruz, eğitim ve öğretim alarak, çevremizdeki insanların yaptıklarını tekrarlayarak belleğimize kaydediyoruz. Minimum olarak zarar gördüklerimiz gibi maksimum sınırı aştıklarımızda da zarar görürüz, zarar sadece tekil olarak kalmayabilir, çevremizde ki insanları, toplumu, doğayı, hayvanları dahi zarara uğratabilir. İşimiz, başarımız, hedeflerimiz de, girişimlerimiz, sahiplendiklerimiz de zarar görür, tavır ve davranışlarımız dahi şüpheyle algılanır, tedirginlik yaratır.
..
Patavatsız ve davranışları yüzünden çevresi tarafından değer görmeyen bir adam, insanlara çok değer verildiğini duyduğu bir el sanatları kursuna gider. Kapıda bir ilgi, bir hürmet şaşırır kalır... Salonun tam ortasında ise,
- "HER İNSAN DEĞERLİDİR... -" yazmaktadır.
İlgiyi alakayı çok sever ve dışlandığı ortamlardan çok daha değerli hisseder...
Fakat ikinci gün kendini tutamaz ve herkesle olur olmaz küçücük şeylerden dalaşıp, insanlara olmadık kötü sözler söyleyip tartışma çıkarır. Hatta kavga bile eder. Ortamın huzurunu kaçırdığı gibi, herkesin nefret dolu bakışlarıyla kendine baktığını görünce, haklıymışçasına salonun ortasına gelir ve eliyle ilk geldiği günden beri okumaktan keyif aldığı tabelayı göstererek,
- "Hani her insan değerliydi? Ama siz beni apar topar kovuyorsunuz buradan.
Bir insan bu kadar mı değerlidir sizin gözünüzde? -" diye sorar.
O an kurstaki insanlardan biri, yüzü bile kızarmayan adamı ensesinden tutar ve sinirle tabelanın önüne götürüp okumasını işaret eder...
-"HER İNSAN DEĞERLİDİR... -" yazan tabelanın arka kısmına götürür adamı ve tekrar okumasını ister. Tabelanın diğer tarafında ise şöyle yazmaktadır.
-"AMA NE KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU KENDİ BELİRLER... -"
Karakter toplum içinde insanın kıymetini artıran, ya da alçaltan önemli bir davranış biçimidir.
..
Somut olarak da soyut olarak da her şeyin alt ve üst sınırları vardır, limiti vardır. Doğal olarak limit sürece göre, coğrafyaya göre, projenin içeriğine göre, diğer etken ve sebepler doğrultusunda değişimler içerir. Bilinmez silsilesi değil, aklın ve bilinç dâhilin de fark edilecek sınırlardır limit. Sınırları zorlamak, sınırları aşmak, belirginleşen çerçevenin dışına taşmak sürece bağlı olarak olumsuz geri dönüşler getirir. İnsan yaşamında en değerli bilinenlerden su dahi günlük beş, altı litre içildiğinde zehirlenme yapar. Aşırı iyilikte, yaramazlık, şaka, espri halkasına saklanan yüksek limitte ki latifeler dahi kötülüktür, zararlıdır, limit aşılmışsa şımarıklık, sırnaşıklık, edepsizlik olarak değerlendirilir.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın