Yeni,lüks,bol çeşitleri olan kafenin camın da kocaman puntoyla şöyle yazmaktaydı “bu müessesede yedikleriniz,içtikleriniz ve alacağınız her hizmet BELEŞ,hesabı torununuz ödeyecektir.” İlanı ilk gören birçok insan mutlak bir oyu var diye düşünüp geçerken,her şey alenen yazılı diye düşünüp,o anın tadını çıkarmak isteyenler de olmaya başlamıştı.Müessese hızla dolmaya,art arda siparişler yağdırlılmaya başlandı.Lüks ve nezih hizmeti olan kafenin ne yapmak istediği anlaşılmasa da,kafalar da çok soruyu düşündürmeye başlamıştı.İlanın alt kısmında evrak,sözleşme,taahhüt vb gibi teferruatın istenmediği,yazılı belgeye gerek olmadığı özellikle belirtiliyordu.
Geldik dünyaya,az ya da çok yiyip,içiyoruz,bulduğumuz her fırsatta keyiflice eğleniyoruz.Yaratan kullarına nefis verdiğine göre dünyanın tadı çıkarılmalı elbette.Dağların,tepelerin,okyanusların,denizlerin,yar ve yamaçların,yolların,tarlaların,derelerin,nehirlerin,çağlayanların,ne var ise doğa da tüm güzelliklerin zevki alınmalı,görmeli,dinlemeli.Kul yaşam bittikten sonra arş da iyi olma huzuruyla bulunmayı isterken an be an dünyadaki her anın hakkını da vermeli idi.İnsan,kul olarak fıtratında da,formatın da da yaşam,yaşamak var.Dünya dışında yaşamın mümkün olduğuna dair bir saptamamız yok.Dünya dışında bir yaşam var ise de bizlerin haberi yok.Dünya ya geldiğimizde sahip olduğumuz güzelliklerin ise değeri sonsuz yüksek değerde.Günü birlik,an be an aldığımız nefes dahi ne kadar önemli ve değerli düşünmeye başladığımız da keşfediyoruz.Somut mal,mülk,parayı bir kenara bırakıp,var olduğumuz andan itibaren müdahili olduğumuz güzellikleri yaşıyor,yaşarken bazılarını kullanıyor yok ediyoruz.Doğa bir muazzam döngü içinde olduğundan,yok ettiklerimiz,eksiltmiş olduklarımız dahi mevsim ve sürecini tamamlayıp tekrar bizlere geri dönüyor.İşin özü,özeti kullanmak,tüketmek de değil,dengeyi stabil halde bırakmak da.Doğa candır,doğa tabiat diye adlandırdığımız bir büyük canlıdır.Doğa milyonlarca çözemediğimiz dengesel unsuru olan bir döngüdür.İnsanoğlu ise süreç içinde vahşi bir hal almıştır. Bilim ve teknolojide gelişmeler sağlar iken,havayı,suyu,toprağı vahşice zararlarla katletmiş,tüketmiş,dengesizlikler içine girmiştir.
Kimyasal ve fiziksel örneklerle yazımı akademik bir zemine çekmek istemiyorum.Bilirsiniz ki balık avın da dahi olta,ağ yerine dinamit ve benzeri maddeler kullanmaktayız.Hedefimiz balık avlamak,toplamak iken,ne çok gözle görmekte dahi yetersiz olduğumuz canlıları yok ediyoruz.Hava ve toprak için de aynı bakış açısıyla uyarlamanızı yapın.
İlk paragraf da esprili şekliyle girişi yapıp,orada bırakmıştım.Kafe de yediniz,içtiniz,eğlendiniz,her hizmeti aldınız,nasılsa ilan var “HER ŞEY BELEŞ” diye,artık tıka basa midenizi doldurdunuz,gitmeye hazırlanıyorsunuz,önünüz de bol rakamlı bir hesap pusulası.İsyan ve itiraz edeceksiniz elbet,bak işte halen camekan da duruyor,her şey beleş yazıyor ya.Müessese sahibi de an itibarıyla kıvıracak değil,lafının arkasın da; “efendim yazdıklarımız aynen geçerli,sizin yediğiniz,içtiğiniz,aldığınız hizmetlerin hepsi beleş,bu dedenizin hesabı” .
Mir Murat Demir
Yorum Yazın