Hep birlikte eğlenirken ya da bir olay ya da fikri protesto ederken düşünsel eylemimiz yanında fiziksel hareketlerimizle de katkı sunarız. “Haydi, eller havaya” sözü ise bir şarkı ya da eğlenceye eşlik ederken sahnede olan yönlendirici tavrıyla fiziksel hareketimizi devreye sokup ellerimizi havaya kaldırmamızı, harekete katkı sunmamızı ister. Bir ortamda bir araya gelecek olsak ellerinizi havaya kaldırın talebinde bulunsam aksi bir yaklaşım görmem, çokça katılımcı olur, kanaatim böyle. Peki, gülelim, hep birlikte gülelim desem aynı oranda katılımcı olup gülme eylemini gerçekleştirebilir miyiz? Gülmek insan için en güzel eylemlerden, aksi bir düşüncem ya da tavrım yok. Gülmeyi devam ettirmek, daim kılmak, hayatımızın tüm süreçlerine dağıtmak, serpiştirmek ise hiç kolay değil, oldukça zor. Güleç bir yüze, mütebessim bir çehreye sahip olmak elbette muazzam, mesele sürekliliğinde. Gülen yüzlerimizi devamlı hale getirebilmemizin ilk koşulu, kanımca yarınlara dair umutlarımızın var olması, iyimser beklentilerimizin devam etmesi. An meselesinde kilitlenmeden, anı neşeli, mutlu yaşasak da gelecek günlerimiz kaos ve belirsizlik içeriyorsa, gülmekte, tebessüm etmekte zorlanırız.
..
Araştırma: Türkiye "en az gülen" dört ülkeden biri
Yapılan küresel bir araştırma, Türkiye'nin "en az gülen" dört ülkeden biri olduğunu ortaya koydu. Türkiye bu kategoride 143 ülke arasında sondan dördüncü oldu.
ABD merkezli Gallup şirketinin yaptığı araştırmaya göre, Türkiye "Olumlu Deneyim Endeksi" sıralamasında dünya genelinde sondan dördüncü oldu.
2019 Küresel Duygu Raporu kapsamında oluşturulan Olumlu Deneyim Endeksi, katılımcılara yöneltilen şu sorulara verilen yanıtlar derlenerek hazırlandı:
- Dün iyi dinlenebildiniz mi?
- Dün tüm gün size saygılı bir şekilde davranıldı mı?
- Dün çok gülümsediniz ya da güldünüz mü?
- Dün ilginç bir şey öğrendiniz ya da yaptınız mı?
- Dün günün büyük bölümünde keyifli miydiniz?
Türkiye bu endekste, 143 ülke ve bölge arasında sondan dördüncü sırada yer aldı. 50 puanlı Türkiye'nin bir basamak altında yine aynı puana sahip Yemen'in olduğu görüldü. Sondan ikinci sırada Belarus yer alırken son basamakta geçen yıl olduğu gibi Afganistan yer aldı. Kuzey Kıbrıs'ın 54 puanla sondan yedinci sırada olduğu listenin zirvesine Paraguay oturdu. İlk 10 sıradaki ülkelerin, Endonezya dışında tamamının Latin Amerika ülkesi olduğu görüldü. Araştırmada bu tablodan, Latin Amerika'daki insanların hayatın daha çok pozitif yanlarına odaklandığı sonucu çıkarıldı.
Türkiye 2018'de yayımlanan endekste de 53 puanla 147 ülke ve bölge arasında sondan dördüncü olmuştu.
Türkiye'deki katılımcıların yüzde 57'si gülmüyor
Türkiye, sonuçları bu yıl açıklanan anket kapsamında yöneltilen "Dün çok gülümsediniz ya da güldünüz mü?" sorusuna "evet" yanıtı veren ülkeler arasında da sondan dördüncü sırada yer aldı. Türkiye'deki katılımcıların yüzde 41'i bu soruya olumlu yanıt verirken yüzde 57'si "hayır" dedi.
Türkiye, "Dün ilginç bir şey öğrendiniz ya da yaptınız mı?" sorusuna verilen yanıtlar bakımından ise sondan beşinci sıraya oturdu. Türkiye'deki katılımcıların sadece yüzde 26'sı bu soruya "evet" yanıtı verirken yüzde 72'si "hayır" diye cevapladı.
Türkiye'den ankete katılanların yüzde 53'ü, "Dün günün büyük bölümünde keyifli miydiniz?" sorusuna "hayır" yanıtını verdi. Türkiye bu kategoride de sondan beşinci basamakta yer aldı.
Araştırma kapsamında oluşturulan Olumsuz Deneyim Endeksi'nde ise katılımcılara bir önceki gün fiziksel acı, endişe, üzüntü, stres ve öfke duygularını yaşayıp yaşamadıkları soruldu. En fazla olumsuz deneyim yaşanan ülkenin ilk sırayı aldığı endekste Türkiye, 142 ülke arasında 45'inci basamakta yer aldı. İlk sırayı Afrika ülkesi Çad aldı. Son sırada ise Tayvan yer aldı.
Gallup'un yaptığı araştırma, 2018 yılında 140'tan fazla ülkede yaklaşık bin yetişkinle 151 bini aşkın görüşme yapılarak gerçekleştirildi.
..
Gülmek fiziksel bir eylem, düşüncelerimiz, görüp dinlediklerimiz gibi, dokunup hissedip, duyumsadıklarımız gibi, aklımız, zekâmız da devreye girip gülmemize salık verir, ortam hazırlar, tetikleme yapar. Yapılan araştırma ve sonuçları da gülme konusunda olabildiğince başarısız olduğumuz gerçeğini önümüze koyuyor. Bilimsel manasını ve gerektirdiklerini bilmem, bilemem de, sosyal ve felsefi olarak neden gülemediğimizi birlikte düşünelim isterim.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın