Hiç sevmedim, hiç benimsemedim kıskançlık tutumlarını ve dolayısı ile haset etmeyi. İnsanız, yaratılış halimiz, şeklimiz belli, doğrudur bu yaratılmış fizik halimize ve ruhsal yapımıza eğitim, öğretim, gayret ve emekle pozitif şeyler katmamız, eklememiz mümkündür. Mümkün olan belki onda birler, ikiler seviyesinde, özünde yoksa çalışmakla da uğraşmakla da olmaz. Belirgin ve olmaz ise olana, oldurana neden haset eder ki insan. Tamam, gördüğünü yapabilecek ve sahip olabilecek bir potansiyel sahibisin, haset etmeye, fanatikçe kıskanıp çirkinlikler oluşturmaya hiç gerek yok. Kişiliğini sağlam bir zemin üzerine kurmuş ve oturtmuş isen, seviye sahibi isen her şey çok daha kolay olacaktır, haset etmek yerine imrenebilirsin ve imrendiğin kişi ya da kişilerden destek ve önerilerde bulunmalarını dahi isteyebilirsin.
Akıllısın ve farkındasın ki imrendiğin bazı soyu ve somutluklar var ve sahip olman, o seviyeye ulaşman, o mertebeye erişmen kendi karakterin sebebi ile çok zor, imkânsıza yakın, seviyeni yitirmeden, imrenmek ve takdir etmek insan olmanın ne büyük onursal eğilimi değil mi?
Özenile bezenile yaratılmış dediklerimiz de dâhil bazı insanlarda güzellik, akıl, yetenekler ekseriyete göre daha iyi daha gelişkin olabilir, normaldir, doğal akıştır bu, yaratılış algoritması böyledir. Ekseriyetten daha iyi, daha güzel ve daha muazzam özellikleri olan her insan ön plana çıkmasa da önemli yokluklar, eksiklikler, kısa olma halleri ile iç içe yaşarlar.
Haset etmek sadece karşı tarafa dair negatif duygulara sahip olmamızdan ibaret değildir, sağlam bir kişilik sahibi değil isek, tutarlı ve istikrarlı bir seviye sahibi değil isek kendimize acı vermeye başlar ve peşinden saldırganlığa kadar sürüklenebiliriz, ne berbat.
Kabul etmek, olduğu şekle razı olup, kıskanmadan, haset etmeden kendi içimizdeki, ruh dünyamızdaki, bedenimizle bağıntılı güzellik ve yetenekleri, becerileri keşfedip ortaya çıkarmak en güzelidir. Rahatsızız madem, bazısını rötuşlamak bazısını eğitim, öğretim ve antrenmanla artırmak, en iyisi en muazzamı değil mi? Hani hep olmasa da arada haset etme gibi duygularına yenik düşüyorsan kimselerden yardım ve destek bekleme, kendi motivasyonunu kendin oluştur, bir fincan kahveye ne desin! Kendinin farkında ol, kendini sev, kendine sarıl, kendinin önemli ve değerli olan yetenek ve becerilerini öne çıkar, kendinle mutlu olmaya başla, göreceksin ki kıskanma ve haset etme dürtülerin zayıf kalacak ve akabinde yok olmaya yüz tutacak hale gelecek.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın