Belirli bir yetişkinliğe ulaşıp çocuklarımız için eğitim öğretim kurumları seçme aşamasında isek, nedense teknolojiyi üst seviyede öncelikli kullanan kurumları tercih ederiz, ekseriyetle böyle. Okul ya da eğitim öğretim kurumunun fiyatı ne kadar yüksekse bu durum dahi kararımızı pozitif etkiler. Neden böyle bir kaosa sürükleniyoruz, neden olup biteni tüm çıplaklığıyla görüp analiz edemiyor, sentezini çıkaramıyoruz. Hayır, teknolojiye de teknolojik ürünlere de karşı bir tezim yok, hayatımızda olmaları, öncelikli ve hızla, kolay şekliyle bilgiye ulaşmamıza vesile oluşturuyorlar ki, bu harika. Uzun sürede ve meşakkatli gerçekleştirdiğimiz birçok eylemimizi de kolay hale getiriyorlar ki, bu da harika, diğer pozitif etkilerini de sizler düşünebilir, saptayabilirsiniz, zira çoktur. Çocuklarımızın eğitim öğretim edindiği okul ve kurumların seçimi ise farklı bir açıdan değerlendirilmelidir. Zira evlatlarımız bilgiye ulaşma değil, bilgi edinme, yeteneklerini ve eğilimlerini keşfedip ortaya çıkarma aşamasındalar ki, teknolojik aletlerle donatılmış okul ve kurumlar tembellik ve kolaycılığa davetiye hali değil mi? Dünya devi, dünya markası dediğimiz markaların sahipleri kendi çocukları için nasıl bir yol yöntem kullanmış, bakalım öğrenelim mi?
Yazılı ve görsel medyada ki bu bilgi, haber, yazım için bir dayanak, sizler içinde örnek oluşturacaktır. Elbette fotoğraf ve ayrıntılı bilgileri araştırma ve analiz etme hakkınız bakidir.
..
Bu bir okul fakat öyle sıradan bir okul değil. Bu okul Dünyanın ultra zengin adamlarının ve E-Bay, Google, Apple, Yahoo ve Hewlett-Packard gibi teknoloji devlerinin çocuklarını okuttuğu "Waldorf School of the Peninsula" okulu.
Okulu ilginç kılan ve zenginlerin rağbet etmesine sebep olan tek bir özelliği var oda, "eski usul eğitim" yani bu okulda bilgisayar, laptop, yada tablet gibi hiçbir teknolojik alet bulunmuyor, akıllı tahtalar yerine eski kara tahtalar, tebeşirler, kağıt kalem gibi tamamen çocuğun tüm becerilerini ortaya koyacak eski malzemeler kullanılıyor.
Ayrıca örgü ve dikiş iğneleri ve bazen de çamurla aktivitelerin yapıldığı ve tamamen çocuğun el becerilerini geliştiren birçok ders var. Bunun dışında bolca oyun odaklı öğrenme ve hikâye anlatma var.
Kısacası bu okuldaki bir çocuk yemek yapmaktan tutun, dikiş dikmek, bahçede çalışmak, heykel yapamaya kadar bir çok konuda eğitiliyor..
Bu eski usul eğitim çocuğun el becerisinden zekâ gelişimine kadar her şekilde katkı sağlıyor...
Dünyanın en akıllı telefonlarını bilgisayarlarını üreten adamların, kendi çocuklarını teknolojiden uzak tutmalarının sebebini sanırım kolayca anlayabiliriz..
Teknolojik her cihaz başta çocukları da zekâ tembelliğine yol açıyor. Teknolojiyle haşir neşir olan çocukların radyasyona maruz kalmalarının yanı sıra, obeziteye yatkın olmaları ve daha saldırgan bir ruh hali içinde olmaları birçok defa çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda dile getirilmişti...
Buna rağmen birçok aile, çocuklarına daha iyi bir eğitim sağlamak için akıllı tahtalardan tutun her türlü teknolojik aletlerin olduğu okulları tercih etmeleri akıl işi değil. üstelik çoğu aile bununla övünüyor..
Ailelerin bilinçsizliği çocuklarının geleceğini risk altına sokuyor maalesef..
Unutmayın; çocuklarınız klavyeyi iyi kullanması ya da mouse iyi hareket ettirmesi, onun zihnini harekete geçirecek, el becerilerini ortaya koyacak her türlü etkinlikten alıkoyarak, gün geçtikçe beden ve beyin tembeli olan biri haline getirir sadece...
..
Yazımı oluşturmaya çalışırken ve teknoloji devlerinin çocukları için eğitim öğretim kurumu tespitlerinde ki ayrıntı ve nitelikleri okurken ilk aklıma gelen köy enstitülerimizin oluşumundaki misyon ve vizyon eşleşmelerini düşündüm, düşünelim mi?
Mir Murat Demir
Yorum Yazın