Hasletlerimiz içinde çokça güzel değer, alışkanlık, kişiliğimizle bütünleşmiş, doğruluğuna inandığımız meziyetler ekleriz ki, biri de fedakârlıktır. İnsanız, çocukluk ve ergenlik dönemi sonrası hayatı ve insanları tanır, iyi ve kötü ayırımı yapmaya başlarız. Toplum halinde yaşıyor isek toplumun en küçük topluluk hali ailedir. İnsanlarla olan iletişim ve paslaşmalarımızda, ayrıntıları bütünün bir parçası olduğu bilinciyle an gelir fedakârca tavır ve hareketler gösteririz, an gelir fedakârca tutum ve davranışlar bekleriz. Toplumumuzun etik yapısı, insanlarımızın seviye imtihanı bu gözlemlerimiz sonucu kendisini ortaya koyar ve kafamızda bir kanaate ulaşırız. Beynimizdeki bu kanaatle fedakâr olma ve fedakârlıktaki ölçüyü ve seviyeyi tayin eder, belirleriz.
..
Bir adam güzel bir kızla evlendi, onu çok seviyordu. Bir kaç yıl sonra kadında bir deri hastalığı oluştu. Yavaş yavaş güzelliğini kaybetmeye başladı. Bir gün kocası bir iş için seyahate çıktı, dönüş yolunda kaza geçirdi ve görme gücünü kaybetti. Ancak aile hayatı her zamanki gibi devam etti. Kadın günler geçtikçe güzelliğini yavaş yavaş kaybetti. Adam onu sevmeye devam etti ve o da onu çok seviyordu. Bir gün kadın öldü. Ölümü kocasına büyük üzüntü getirdi.
Kocası tüm ritüellerini tamamladı ve şehri terk etmek istedi.
Arkadan bir adam yaklaştı ve dedi ki; Nasıl yalnız yürüyeceksin? Bugünlerde karın sana yardım ederdi ". Adam:" Ben kör değilim" diye cevap verdi. Böyle davrandım çünkü bir hastalık yüzünden cildinin durumunu gördüğümü bilseydi hastalığından daha çok incinirdi. Onu sadece güzelliği için sevmedim aynı zamanda şefkatli ve sevgi dolu doğasına âşık oldum. Ben de kör taklidi yaptım. "Sadece onu mutlu etmek istedim" dedi.
Ahlaki olarak birini gerçekten sevdiğinizde, sevdiğiniz kişiyi mutlu etmek için sonuna kadar yanında yürürsünüz ve bazen kör davranmak ve mutlu olmak için başkalarının küçük sorunlarını görmezden gelmek bize iyi gelir. Güzellik zamanla solacak ama kalp ve ruh hep aynı olacak. Bir insanı dış görünümü için değil, içindeki güzellikler için sevmeli.
..
Alıntı yaptığım yaşanmış ya da kurgu bu hikâyede fedakârlık güzel, erkeğin severek hayatını birleştirdiği kadının ciddi bir hastalık ve akabindeki görünüş güzelliğinde ki eksilme kayba rağmen erkeğin soyut sevginin varlığına inancı ile fedakârca yaklaşımı alkışı hak ediyor. Bu birlikteliği devam ettirip sevgisini göstermesi, sevdalarını yaşatması da güzel, ben kör oldum diye bir yalanın arkasına saklanması, bu yalana gerek var mıydı, bizler beyin fırtınası yapalım, gerekli miydi, değil miydi diye. Sevgiyi yüceltmek ve tüm eksiklik ve kısalıklara rağmen göğüs germek, iyi, kötü, acı, tatlı neler yaşanıyorsa da tüm samimiyet ve içtenlikle paylaşıp yüreği yeter haliyle realist şekilde yola devam etmek, hayatın sunduğu tüm aksaklıklara el ele göğüs germek doğrusu değil mi?
Mir Murat Demir
Yorum Yazın