Birey olamayan kadınlar ve Aldatmak....
Erkek; günlerce yada aylarca "Sevgili" diye yanında taşıyor..
Diger yandanda yıllarca taşıdıgı bir kadın...
Kadından çıt yok.. "Gık" demiyor..
Niye demediği kısa süre sonra anlaşılıyor..
Adam uzaktan işaret ediyor.. "Hadi gene gel!.."
Kadın koşuyor, ikiletmeden..
Bir süre sonra ikinci bir yatak odası anısına konu olacağını aklına getirmeden..
Ya da getiriyor da aslında..
Yıllarca taşıdıgı kadına göre de, adamın ona kazandırdıkları önemli..
Sözleri değil.. Boş ver.. Hayatını yaşa.. Gör, ama görmemezlikten gel...
Yanındaki erkek; statü sembolü .
Ama bir kusuru var.. çapkınlığı seviyor..
Evlendikten önce de sonra da eksilmiyor.
Şimdi eğri oturup, doğru konuşalım..
Kadın bu olunca, erkeği suçlamak mümkün mü?..
Efendim, ekonomik koşullar, sosyal durum..
İnsan onuru ve gururunun fiyatı mı var?..
Kaldı ki..
Söz konusu ettiğimiz kadınlar, yaşamak için bu erkeklere muhtaç mı?..
Ekonomik ve sosyal durumları kendi başlarına yaşamlarını sürdürmeye yetmiyor mu?.
Yetiyor tabii..
İkisinin de erkek kölesi olması için sebep yok..
Ama oluyorlar..
''Eğer mutlu değilsem seninle bunu paylaşmalıyım.
Eksik olan bir şeyler var. Neyimiz eksik ben hergün bu eve geliyorum diyorsun.
Ama yoksun ve yokluğun öylesine belli ki...
Kendimi yalnız duyumsuyorum uzun süredir ve sana ulaşamadığımı düşünüyorum.
Ya hep ya hiç...
Mutlu olamam eğer böyle ağır aksak yürürsek diyemiyor.
'' diyemiyorum demiyoruz..!!
Niye?.. Eee.. Erkek onu aşağılıyormuş, aldatıyormuş..
eşine aldatma vizesi verirsen olacagı bu...
Sen daha göz yum...
Ancak günümüzde maalesef kadınların bir çoğu el birliği ile
sevgiyi tükettiklerinden ve ilişkilere de hep maddi açıdan baktıklarından
aldatılmaya verdikleri tepkilerde çoğu kez aman ne olacak
benim rahatım bozulmasın aşamasında şekillenmektedir
Ya para..
Bedelini ödemiyor mu adam bunların..
O zaman susar oturursun..
Sen kabullenirsen, kabulleneceğin bilinirse, s
ana öyle davranılmasını hak edersin..
Erkekler niye böyle davranılamıyor?
Çünkü onun tepkisini herkes biliyor da ondan.
Bu kadar basit.. Evet bu kadar basit..
Kimse lafı dolandırmasın, derinlere dalmasın, manalar aramasın..
Hangi muameleye layıksan, eninde sonunda onu bulursun..
Ama bu aşağılanmalara çıt çıkarmayan, boyun eğen, onurlarına,
kadın gururlarına fiyat koyan kadınlardan daha çok utanıyorum..
Aldatılmaya göz yuman kadınlar; bazen kısasa kısas deyip onlarda aldatıyorlar
ve daha da ötesi rahatları bozulmasın da ne olursa olsun psikolojisi ile hareket ediyorlar.
Toplum içinde, aile ortamlarında, bakın biz mutlu ciftiz edasıyla
insanları kandırdıklarını sanıyorlar, insanlarsa kıs kıs guluyorlar
ama farkında değiller ki, oyunlarına öyle kaptırmşlar ki kendilerini....
Kendi cevremde göruyorum bunu en yakınlarımdan.
Maskeleriyle dolaşıyorlar. Mutlu cift edasıyla. Alan memnun satan memnun...
Aynı evde iki yabancı olmak, ama dışarda toplum önunde sarmaş dolaş iki insan...
Böyle ailelerde yaşayan ve büyüyen çocuklar nasıl olurda
(ki olursa bir başarıdır bence) sağlıklı ve mutlu olabilirlermi? Olamıyorlarda,
yakın gecmişte yaşadıgım buna benzer bir olayda gördum ,
kurnaz,sinsi, melek göruntusunun altında seytanca işler ceviren
bunuda masumluguna sıgınarak yapan cocuklar oluyor..!!
Aileler kabul etmesede....Anneyi babayı parmagında oynatıyorlar.
Bastırılmış kişilikli kadınlarımız var... ve kesinlikle abartılmış erkeklerimiz...
bunlar tarlada yetişmiyor içimizden çıkıyorlarlar arkadaşlar.
Çoğu zaman farkında bile olmazlar ama
içlerindeki vicdan onlara yanlış bir şeyler yaptığını söylemektedir
ve bu yüzden dönem dönem ailesine dönük yaşarlar bu erkekler...
Vicdan sesi bunun nedeni..!!
Bu durumda olan erkeğin hali inanın daha kötü
çünkü karılarını terk edecek gücü kendilerinde bulamıyorlar.
Buna etken olarak çocuklarına olan bağı da sunarlar.
Aslında karılarını gerçekten sevmektedirler.
Ama asla aşık değillerdir. Öncelik sırası önemlidir
ve bu sıranın tepesinde; dönem dönem değişen aşık olunulan kadın vardır ama,
boyun eğer, sevdigi kadını tercih ederler..
Yaşadığının bedelini ödemeye cesaret edemez...
Harcına yalan kattığı kaleyi hele hiç terk edemezler...
Kabul edelim: Evlilik bitti!
Yılların yorgunu aile, ancak başka kadınların yada erkeklerin kolunda yürüyebiliyor.
Yalan; bir mecburiyetler rejimi sayılan evliliğin temellerini oynuyor.
Ve herkes her şeyi bilerek, gönülsüzce boyun eğerek bu oyunu oynuyor.
Toplumumuzda kadınların hala birey olamadıkları
bireysel düşünemedikleri görülüyor maalesef.
birey bilinçli kadınlar istiyorum ben.
Bu bilince sahip kadınların genelde yalnız kaldıkları da bir gerçek.
sekil 1 ben:)))
Çünkü erkekler için cazip değilim ;)))
onlar toplum kurallarını kendileri yazıp kendileri oynayacakları sahnelere
uygun kadınları hayatlarında görmek istiyorlar.
En eğitimlisi bile böyle.
Güçlü kadınlara ihtiyacımız var bizim..
Selam ve saygılarımla
NAZENDE KAYA
ARAŞTIRMACI-YAZAR
Yorum Yazın