İnsan Olmanın Şifresi
Bir sabah uyandığınızı düşünün, odanızda her şey yerli yerinde, fakat bir şeyler eksik.Sesler boğuk, renkler solgun, insanların yüzleri donuk… Sonra fark ediyorsunuz; Artık empati kuramıyorsunuz.İnsanların ne hissettiğini anlayamıyor, onların yerine kendinizi koyamıyorsunuz.Ne kadar korkunç olurdu, değil mi?
Empati, insan olmanın en büyük ayrıcalıklarından biridir.
O, sadece bir duygu değil; bir köprü, bir bağ, bir dokunuştur.Bir çocuğun gözlerindeki hüznü fark ettiğinizde, yaşlı bir adamın titreyen ellerini gördüğünüzde, en yakın arkadaşınızın sessiz çığlığını duyduğunuzda içinizde beliren o sarsıcı his… İşte empati budur.O olmadan dünyamız renksiz, ilişkilerimiz yavan ve insanlığımız eksik kalır.
Empati, yalnızca başkalarını anlamak değil, onların acısını bir nebze olsun paylaşmak, sevinçlerine ortak olmaktır.Ancak bunu yaparken unutulmaması gereken bir şey var: Empati, kendini unutmak değil, kendini daha bilinçli şekilde var etmektir.Çünkü başkalarının duygularına dokunmak, kendi kalbimizi daha iyi tanımamızı sağlar.
Ne yazık ki günümüzde empati, birçok yerde eksikliği hissedilen bir değer haline geldi.Trafikte, iş yerlerinde, sokakta, sosyal medyada…İnsanlar giderek daha az dinliyor, daha az anlıyor, daha az önemsiyor.Oysa ki birinin gözünden dünyaya bakabilmek, bir anlığına bile olsa onun hissettiklerini hissetmek, bizi daha iyi bireyler ve daha iyi bir toplum yapar.
Empati bir lütuf değil, bir seçimdir. Her gün yeniden karar vermek gerekir; Başkalarını anlamayı, onların yerine kendimizi koymayı seçecek miyiz, yoksa kendi dünyamızda bencilce yaşamaya devam mı edeceğiz?
Belki de her şey bir selamla, bir gülümsemeyle, bir "Nasılsın?" sorusuyla başlar.Küçük bir çabayla büyük bir fark yaratabiliriz. Unutmayın, birinin gözünden dünyaya bakabildiğiniz her an, insanlığınız biraz daha derinleşir.
Öyleyse bugün bir adım atın, birinin gözlerine bakın ve gerçekten dinleyin. Belki de tam şu anda, birinin en çok ihtiyaç duyduğu şey yalnızca anlaşılmaktır.
SELMA ADIGÜZEL
Yorum Yazın