Hava sıcakken duygular yoğunlaşıyor bende. Anılar aklımda, dır dır yiyip bitiriyor geceleri. Uyurken koyun sayanlara inat, o olmuştu bu olmuştu gece bitmek bilmiyor.
İyiydik hoşduk ,sevgi dolu bir aileydik. Komşu eve misafirliğe gelirdi Feraye. Canlı, tatlı hafif tombiş bonus kafa japone denilen tipten biri. Gel zaman git zaman biz de tanıştık. Ben çok gençtim pek umursamadım gerçi. Bize de dandandı evi yok mu der içten içten kendime dedikodu yapardım. Sonradan sevmiştim onu. Manevi yoldaş bizlere derdim.
Bazen bir rüzgar eser savurur yok eder, hortumlar oluşturur, içine çeker girdap. Ya da saçları uçuşturur güzellikler katar insan ömrüne.
Ah Feraye, vah Feraye. Ay yüzlü, inci dişli. Baba ilgilenmemiş yalnız büyütmüş evladını. Sonra küçücük bir ev ve yaşlı anne ile birlikte büyüttü kızını Feraye. İyiydi hoştu biraz da varoştu. Biraz ünlü birini görse yapışır rahatsız ederdi. Kız ise saraylı sanki.
Rüzgar yine esti. Bu kez ılık değildi. Fırtınaydı gelen. Afet oldu ayırdı ikisini. Oysa ünlendirip evlendirmişti kızını. Ne bilsin bir sapık katil alacak canını. Hikaye acıklı bitti. Kitaplara konu olur cinsten. Yıkıldı ortalık. Gizem sardı atmosferi. Ana yüreği şelale olsa da duruldu. Zaten Feraye kendine akıllı çevreye çok düşünceli kadın değildi. Sevmem ben ama çok üzüldüm.
SOĞUKTU GECE, AĞLIYORDU GÖKYÜZÜ
BERBAT ETTİN BİLMEDEN EVİNİ YUVANI
ÜÇ GÜNLÜK ÖMÜRDÜR İNSANI İMTAHAN EDEN
KADER VURUR BAZEN İNSANI
OLACAKLARI KESTİREMEZ
TIPIŞ TIPIŞ GİDERSİN YOK OLMAYA
Kıssadan hisse dostlar. Hayalim mi, gerçek mi bilemedim. Haftaya yeni bir konuda görüşmek dileğiyle.
SELHAN ÖZDEMİR
Yorum Yazın