Günler günleri, seneleri kovaladı. Ama biz görüşemedik. Hayat her birimizi başka yerlere savurdu. Telefonlaşırdık zaman zaman. Bir süre sonra o da azaldı. Koptuk azar azar.
Bundan çok zaman önceydi. Biz ayrılmayan, her derdimizde bir birine koşan dört bayan arkadaştık.Haftada bir buluşma kavuşma dertleşme günümüz vardı. Herkes aynı saatte gelir ve boğazın serin sularını seyrettiğimiz küçük ama elit balıkçı restoranınıno en ön dikdörtgen masası çevresinde toplanırdı. Masa üstünde dört gül ve yanmamış mumdan çiçek. İçimden gülerdim ben. Dört çiçektik hani nerede böcek diye. Sanırım bu güller bizi simgelerdi.
Hayriye çok varlıklı Amerikada okumuş başarılı mı yoksa umursamaz mı çözemediğim tatlı bir kızdı. Babası ölünce fabrikanın başına geçmek amaçlı gelmişti.Yüzüne gözüne bulaştıracağı şeylerin sinyalini o günden veriyordu adeta. Bir gelirdi 50 kilo bir gelirdi tombiş. Tutarsızdı işte.Kalbi iyi olsa da sonraki yaşamına yansıyacaktı bu tutumu.
Nilay desen eski İstanbul efendisi babanın öldükten sonra fakir kalan hanımefendi annesiyle yaşayan kızıydı. Ona hep destek olmuş, annesinin hizmet sektöründen aldığı iki kuruşun değerini bilmiş ve görgülü ve anaç halinden hiç vaz geçmemişti. Bilirdik kesesi boş gene aslanlar gibi gelir kendine düşeni verir bana hep destek olurdu. Bilmiş, paylaşımcı yaşça küçük olmasına rağmen. Koca anlamlı gözleri, çirkin büyük burnu kısacık boyuyla sindrella gibiydi gözümde.
Hayriyenin aksi gece gündüzü karışmış zengin ağbisiyle tanışmış evlenmek istiyordu içten içten. Biliyordum bu izdivaç olsa hem Nilay rahat eder hem de oğlanı rahat ettirir.Anne de destek olur onlara. O haşarı adam düzgün olurdu biraz.
HAYAT İYİ NİYETLİ OLURSAN AL VER DENGESİDİR.Zira aşk birden olmaz Fakat sevgi dolu insanlar çevresindekilerini bir üst seviyeye taşır. Sonrasında bende bu evliliğin mimarı olacaktım.
Diğerimiz Sevim de tatlı bohem düzgün eski gazeteci sohbeti güzel bir kızdı.Ondan öğreneceklerimiz çoktu.
Bendeniz ise mağlum o dönem evli eşine aşık aldatılmış yakalamış gönül kırıklığı olan ve teselli bekleyen duygusal üzüntüden sıska bir kızdım. Sonraki yıllarda geriye dönük o güne baktığımda benim de hikayem hazin bitti.
Sohbetimiz hoştu, masamız güzel. Yüzüme vuran ılık havanın akşam üstü serinliği tam dağılırken bizi başka başka yerlere itti. Zaman içinde kendimizi değişik yerlerde, konumlarda, yaşamlarda bulduk. TARİH HEP TEKERRÜRDEN İBARETTİR.
Yaş aldıkça bu hikayeleri yüzlerce kez duydum ben. Yalnız isimler değişti. Her hayat bir derstir anlayana. Anı kalsa da yaşananlar öğüt gibi tecrübe kazandırır yaşayana
SELHAN ÖZDEMİR
Yorum Yazın