Öğrenmek, bilgi sahibi olmak, bilgi toplamak, depolamak, günümüz şartlarında çok zor bir işlev değil. Zor olan ‘’DÜŞÜNME’’ kabiliyetimizi geliştirip, bildiklerimizi harmanlayabilmekte. Bilgi birikimimizi kendi içinde, yani beynimizde sentezleştirir isek, asıl başarılı sonuca o zaman ulaşmış olacağız.
Türk düşünürü ‘’İbn-i Sina’’ şu saptamayı yapmıştır; ’’Düşünmeden öğrenmek faydasız, Öğrenmeden düşünmek tehlikelidir’’. Biraz da biz düşünelim, günümüzün önemli sorunlarının temelinde yatan bir konu. Halkımızın öğrenme konusundaki eksikliği malumunuz, kitap okuma oranımızdaki düşük seviye buna kanıt. Sözün ikinci kısmı daha can alıcı, düşünürümüzün tespitiyle tehlike oluşturmaktadır. Günümüz şartları, teknolojideki ilerleme ile bilgiye hap gibi çok kısa sürede ulaşabilme şansına sahibiz. Bilgisayarlarımız ve cep telefonlarımızla internete girebilme imkânımızla bilgi çok kısa sürede önümüzde, tehlike bilgiyi elde edip, öğrenmeden, irdelemeden hap gibi bilgiyi alıp, öğrenmeden düşünmeye başlamamızda.
Hiçbir konu da tüm teferruatıyla öğrenme zorunluluğumuz yok tabi ki. Düşünmemize yetecek kadarını öğrenmek ise kesin gerekli. Günlük hayatımızdan küçük örneklerle somut hale getireyim, toplu taşıma araçlarında şöyle bir not görmüşsünüzdür, ’’Tehlike anında kolu çekiniz’’ hatırladınız değil mi yazıyı, hatırladınız ama tehlike nedir, nasıldır, ne olursa tehlikedir, bilmiyoruz, ya da birçoğumuz bilmiyoruz. Evimizde, işyerimizde doğalgaz kokusu duyduğumuzda elektrik düğmelerini dahi açıp, kapatmayacağız, neden elektrik gitmesin, israf olmasın diye mi, yoksa mikro seviyede bir kıvılcım dahi yangına sebep olabilir diye mi. Sahip olduğumuz bilgileri mutlak kullanabilir hale getirme zorunluluğumuz vardır. Bilgilerimizi kendimize ve çevremize pozitif katkılı şekilde kullanamıyorsak sadece hamallıktır. Deneme yanılma insanı kesin sonuca götüren ama en riskli, en pahalı metottur.
Halk olarak bilgiye kolay ulaşabildiğimiz günümüzde, sahip olduğumuz bilgiyi en faydalı kullanabilme versiyonlarını bulmalı ve geliştirmeliyiz. Tehlikeli duruma düşmemenin yolu budur.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın