Doğrunun doğru olduğunu bilmemiz için gerçek nedir bilmemiz gerek. Yalanın yalan olduğunu bilmemiz için gerçek nedir bilmemiz gerek. Bu felsefi bakış açısı sonsuza kadar devam eder. Doğru ve yalan nedir bilmemizin tek yolu söylenen ve sunulanı değil gerçek olanı görmemiz, irdelememiz ve etkenlerini, sebeplerini analiz etmemizle mümkün. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün bu dünya ya vedasından sonra ikinci cumhurbaşkanımız “İsmet İnönü” kâğıt, banknot, paralarımızın üzerine kendi fotoğraflarını bastırmıştır, doğrudur. İsmet İnönü’nün Atatürk’ün manevi hatırasına karşı bu tezat hareket yapılmış mıdır? Evet, doğrudur. İsmet İnönü’ nün bu hareketi, tavrı Atatürk’ün manevi hatırasını yıkmak manalı bir girişim midir? Yalandır. Gerçek olan ise Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK fotoğrafları basılı paralarımız deniz yoluyla ülkemize gelirken baskına uğramış ve çalınmış, Türk milletinin, Türkiye cumhuriyetinin Dünyada ki itibarı ve ekonomik döngüsüne balta vurmak maksatlı bir eşkıyaca girişimdir, doğrudur. Gerçek ise İkinci cumhurbaşkanımız çalınan, el konulan paralarımızın olası bir kargaşaya sebep oluşturmaması için bir süre karışıklık olmaması için kısa süreliğine banknotlar üzerine kendi fotoğrafını bastırmıştır, bu ise gerçek olandır.
Doğru ve yalanı analiz etmedikçe, aksi halini ve sebeplerini bilmedikçe, söylenen, sunulan haline inanmak durumunda kalırız. Akıllı, bilgili, analiz yeteneği ve girişimci halimize rağmen yanılmamız mümkündür, gerçek olanı arayıp, öğrenmediğimiz sürece.
Güncel bir realiteyi birlikte analiz edip, sorgulayalım.
Korona salgını tüm dünya ülkelerinde ciddi sorun ve sıkıntılar yaratmıştır, sorun ve sıkıntı seviyeleri her ülkede farklı seviyelerde yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir.
*İngiltere de raflar boş. Doğru
*İngiltere halkı yokluk ve zorluklarla baş başa. Yalan
İngiltere halkı bu salgın hastalıklar döneminde alışveriş noktalarında ki rafları boşaltmışlardır, bu söz doğru olmakla birlikte “İngiltere halkı zorluklarla baş başa” diyebilmemiz doğru değildir. Doğru değil, yalan diyebilmemiz içinde gerçek nedir, bilmemiz gerek. Gerçek şudur ki; İngiltere halkında para vardır, Devlet de çokça yöntemler ile halkına para aktarımı yapmış ve halk rafları boşaltmış, evlerinde ve işyerlerinde tüm ihtiyaçlarını stoklamış, temin etmişlerdir. İngiltere halkında para vardır ve yaşamsal zorluk, sorun yaşamamışlardır.
Hayır, elbette yazımın konusu ve teması İngiltere ve İngiliz halkı değil, güncel bir konu olması hasebiyle örnekleme yaptım. Konumuz “GERÇEKLİK”. Gerçekliğini bilmediğimiz, tespit edemediğimiz her mesele için YANLIŞ için DOĞRU, DOĞRU için YANLIŞ dememiz mümkün. Bu kavramsal hal ve anlama mücadelesi, gerçekliğe ulaşma çabamız bazen süreç içinde mümkün olurken, bazen acillik ve çok önemli sorunların tetikleyicisidir. Çok önceki yıllarda, internet ve cep telefonun olmadığı yıllar, bir deprem esnasında ajans merkez bürosuna 500-1000 ölümüz var diye bilgi aktarıyor. Alınan, algılanan, beşyüzbin ölü. Söylenen, beşyüzle bin arasında ölü. Gerçek; ölü sayımız var, yüzlerce kişinin öldüğünü gözlemleye biliyorum.
Örnekleri artırmak, çeşitlendirmek mümkün olsa da asıl olması gereken her kişinin analitik düşünme ve algısını artırabilmesinde. Bilgisine, fikirlerine önem verdiklerimiz kim, kimler olursa olsun, bizleri yanlış yönlendirmek ve hatalı bir algı halimizle kullananlar da olacaktır, söylediği bilgi ve telaffuz ettiği rakamlarda dil sürçmesi anlık yanlış okuma, aktarımı da mümkün olacaktır. Nihayetinde cehaletten hızla uzaklaşmak, algı, anlama yetimizi gerçeklerle eşleştirmek adına yaptığımız yolculuk, gösterdiğimiz gayret ve çaba, en muazzamıdır.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın