Dogma, ezber, şehir efsanesi diye tanımlanan söz ve yazılardan hiç haz etmem, uzak durur, akıl, mantık temelli, ister yaşanmış isterse kurgu olanları yeğlerim. İnsanız ve topluluk halinde yaşıyoruz, toplu halde yaşama tercihi ne zamandan beri var, inanın bilmiyorum ama milattan sonrası yıl kadar milattan öncesine de gidin, tamam işte daha da eski zamandan beri. İnsanların topluluk halinde yaşaması ile karşılıklı görev ve sorumlulukları da belirginleşmiştir. İnsanlar yaşadıkları topluluğun gelenek ve kültürüne bağlı kalma çabası gösterseler de, adalet, merhamet, paylaşım, şefkat tüm insanlığın bildiği hemfikir olduğu ortak kavramlarımız.
..
Köyün birinde yağmur yağmadığı için köylüler çok üzgün ve ne yapacaklarını bilemezken köye bir derviş gelmiş. Köylüler dervişin yanına varıp bir de ona dertlerini anlatıp dua isteyince,
Derviş, köylülere gelin önce evleri bir dolanalım insanların halini hatırını soralım demiş.
Köhne bir evin kapısını çalmışlar içeriden üstü başı dökük ayakkabıları olmayan iki kız çocuğu ile damı başına akan nine çıkmış.
Derviş sormuş onlara siz Allah’a ne diye dua edersiniz demiş.
Çocuklar da biz yağmur yağmasını istemiyoruz; çünkü ayaklarımız ıslanıyor demişler.
Derviş bu defa nineye dönüp peki ninem sen Allah’a nasıl dua edersin demiş.
Nine’de bende yağmur yağmasını istemem oğul dam başımıza akıyor demiş.
Derviş köylülere dönüp ey ahali önce bunların ihtiyaçlarını görün ki sizinle aynı duayı etsinler, çünkü Allah önce mazlumların duasını kabul eder demiş..
..
Bu hikâye, anetdot ya da kurgu metin nasıl ve ne şekilde oluştu bilmiyorum. Bildiğim ve savunduğum talep ve beklentiler nasıl ve ne şekilde olurlarsa olsunlar hiç ama hiç kimsenin, hayvanlar ve doğamız da dâhil zararına olmamalı. Evet, reddetsem de dünyayı saran emperyalist, kapitalist hüküm ve uygulamaların pençesinde yaşıyoruz. Getiri, menfaat, kazanç, ekseri insanlar arasında eşit ve adil olarak dağıtılmıyor, paylaşılmıyor. Dünya düzeni ve bu karşı duruş ve düşüncelere sahip olduğum bu yapılanma değişir mi, muamma. Önceliğimiz ve mücadelemizin an olsun sekteye uğramadan devam etmesi gereken ise sadece insanlar değil tüm canlıların yaşama dâhil sağlıklı ve haysiyetlerinden ödünsüz bir hayat sürmeleridir.
Herhangi bir inanç, dine mensup olmanız ya da olmamanız değil, insan olmanız dervişin yaklaşımına, olayı irdeleyip ortak akıl gereği fikrine haklı dememizi gerektirmez mi? Dünyanın yaşı, canlıların var oluşundan sonraki yıllar ve bizim insan olarak optimum 74 yıl yaşayarak hayata müdahil olmamız, insan olmak iyi de sonsuz bu alemde ve zaman da insan kalmak, insan olarak dimağlarda yer edebilmek, ne büyük muazzamlık, fevkaladelik değil mi?
Mir Murat Demir
GÖNÜLDEN TEŞEKKÜRLERLE KUTLUYORUM..! <3
Hayri KIRICI
18-01-2023 12:21